Evet,kural
olarak verilen sözde durmak bir erdemdir.
Bu
nedenle,Meral AKŞENER'in İYİ Partiyi kurma aşamasında vermiş
olduğu, İYİ Partinin Cumhurbaşkanı adayı olacağına ilişkin
sözünde durmak istemesi de, erdemli bir davranıştır.
Ancak,değişen
ve gelişen yeni durum ve koşullara göre,ilk verilen söz,
demokrasi ve muhalefet cephesinin amacına ulaşmasında bir takım
sakıncalar yaratacaksa,amaca ulaşmanın önündeki engeli kaldırmak
için, verilen sözü güncellemek daha büyük bir erdemdir.
Bunları
niçin yazıyoruz?
Biz,önceki
cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İHSANOĞLU deneyiminin
hüsranla sonuçlanmasının ve ortak çatı adayın cumhurbaşkanlığı
seçimini kaybetmesinin yarattığı kötümserlikle, ortak aday
çıkarmayalım,ilk turda her parti kendi adayını çıkarsın
görüşüne kesinlikle katılmıyoruz.
Her
partinin kendi adayını belirleyerek parçalı bir vaziyette
seçimlere katılmak demek,muhalefet partileri tarafından ilk turun
kaybedileceğinin peşinen kabulüdür.
Cumhur
ittifakının hedefi,seçimi kazanarak ilk turda ipi
göğüslemektir.Niçin olmasın?Bu da bir ihtimaldir.
Cumhur
ittifakı ilk turda işi bitirirse ve ikinci tur şansı yok
olursa,tüm umudunu ikinci tura bağlayan muhalefet cephesi ne
yapmayı düşünür?
Bize
göre soğuk bir suç içmekten başka çaresi yoktur.Balkon
konuşmasını dinlemekle yetinirler.
Diyelim
ki;her parti kendi adayıyla seçimlere girdi ve seçimler ikinci
tura kaldı,bu taktirde şu iki sorunun cevaplarını düşünmek
lazım.
İlk
soru;ikinci tur kimin işine yarar?
Cevap
verelim;bize göre ikinci tur,tüm devlet imkanlarını,devletin
hazinesini,devlet yetkilerini,kamu kudretini,devletin örtülü
örtüsüz tüm ödeneklerini elinde tutan iktidarın işine yarar
tabi.Seçim uzadıkça, iktidar kanadının değil,muhalefet
kanadının fire vermesi daha olasıdır.Bize göre demiri tavında
dövmek gerekir.
İkinci
sorumuz da şudur;muhalefet cephesini oluşturan partilere mensup
seçmenler;kısa sürede, ERDOĞAN ile birlikte en fazla oyu alarak
ikinci tura kalan muhalefetin adayına oy verme iradesinde fire
vermeden birleşebilir mi, bunun garantisi var mıdır?
Bu
nedenle,CHP'nin 15 milletvekili takviyesiyle İYİ Partinin şahsında
demkrasi adına yaptığı fedakarlığı,gerçekten parlamenter
demokrasiden yana iseler,diğer muhalefet partileri de yapmalı ve
tüm muhalefet partilerinin seçmenlerinden oy alabilecek,adı
yıpranmamış, demorasiyi içine sindirmiş bir ortak adayda
birleşilmeli,anlaşmaya varan tüm muhalefet partileri önümüzdeki
iki ayı çok iyi değerlendirerek,isminde karar kılınan ortak
adaya oy vermeleri için tüm seçmenlerini motive edip seçime
yönlendirmelidirler.
Bu
itibarla, İYİ PARTİ lideri Sayın AKŞENER; ben seçmenlerime ve
milletime Cumhurbaşkanı adayı olacağıma dair söz
verdim,sözümden dönemem dememelidir,ülkenin menfaati için,
değişen koşullara göre, daha önce verilen sözü güncellemenin
daha büyük bir erdem olduğunu unutmamalıdır.
Kaldı
ki, ittifaka dahil partilerin liderleri yapacakları görüşmeler
sonunda, ortak aday olarak Sayın AKŞENERİ de belirleyebilirler.
Ancak,
AKŞENER; ortak aday tezini kabul etmeli, İYİ Partinin adaylığında
ısrar etmemeli,ortak aday belirleme görüşmelerine katılarak bu
konuda katkı sunmalıdır. 24/04/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder