Bugün
(22/04/2018) on beş CHP Milletvekilinin istifa ederek İYİ Partiye
geçmeleri ve İYİ Parti'nin grup kurmalarını sağlayarak seçime
girmesinin önünü açmaları,İYİ Parti'nin kurumsal şahsında
demokrasiye,milli iradeye kurulmak istetenen tuzağı bozmuş ve
demokrasinin önündeki çok önemli bir engel kaldırılmıştır.
CHP'nin on beş
milletvekilini istifa ettirerek İyi Parti'ye geçmelerini ve İYİ
Partinin seçimlere katılmasının önündeki engeli
kaldırmaları,İYİ Parti için değil, demokrasi adına yapılan
bir fedakarlıktır.
Cumhur
Cephesinin baskın seçim kararıyla demokrasiyi ve milli iradeyi
avlamak üzere çıktığı baskın seçim avında,kendisi av olmuş
ve ava çıkan avlanır sözü bir kez daha gerçek olmuştur.
Biz, Cumhur
ittifakına şok yaşatan bu demokratik kararından dolayı,CHP'yi
kutluyoruz.
Şimdi,bu
yazıyı kaleme alırken bir yandan izlediğimiz Halk Telvizyonunda
Zamanın Ruhu Programında konuşan HDP'li katılımcı,CHP'nin bu
demokratik fedakarlığını,aynı durumda HDP olsaydı aynı şekilde
davranır mıydı? Diye sorarak, köprüden önceki son çıkış
olan 24.Hazairan baskın seçimi için demokrasi adına CHP'nin
yaptığı fedakarlığı itibarsızlaştırmaya çalışmıştır.
HDP'li
katılımcının CHP'ye yönelik eleştirisini anlıyoruz,ancak
ülkenin de bazı gerçeklerini ve seçmenlerin HDP'ye yönelik
takıntılarını dikkate almak da zorunludur. CHP'nin, HDP ile
işbirliği yapması halinde başına gelecekler,iktidar tarafından
anında teröristlikle ve PKK'lı olmakla suçlanacağı
düşünüldüğünde,halk çoğunluğunun nabzını da tutmak
zorunda olan CHP'nin; HDP örneği üzerinden, demokrasi adına İYİ
Parti lehine yaptığı fedakarlığı, HDP lehine yapmayacağı
gerekçesiyle, eleştiri konusu yapılamaz ve bu fedakarlık asla
küçük görülemez.
Eminiz ki;aynı
mahiyette eleştiriler, bizzat CHP'li olduklarını iddia eden, ancak
demokrasinin elimizden kayışını göremeyen bazı kör CHP'liler
tarafından da dile getirilecek ve CHP sağ'a kaymakla,sağ'a destek
olmakla suçlanacaktır.
Bu suçlamayı
yapacaklara şunu söylemek istiyoruz;her parti ve her kişi, haddini
bilmek zorundadır,CHP yönetimi de siyasi gücünü ölçmüş
tartmış ve mevcut iktidarı iş başından uzaklaştırarak tek
adam rejimine son vermeye tek başına kendi oy gücünün yeterli
olmayacağı sonucuna vararak, tek adam cephesine karşı parlamanter
demokrasiyi benimseyen İYİ Partiye destek olmaya karar
vermiştir.Pragmatik düşünmüştür,sonuç almak
istemiştir,politika da zaten bir nevi sonuç alma sanatı değil
midir?
Cumhur
ittifakına mensup olanlar, CHP'nin demokrasiye kurulan tuzağa son
veren bu tutumunu seçim hilesi olarak yaftalamaya çalışarak,
aslında kendilerini tarif etmeye başlamışlardır.
Sürekli
söylüyoruz ve yazıyoruz,24.Haziran seçimleri, cumhur ittifakının
dışında kalan demokrasi cephesini oluşturan partilerin,
birbirlerine karşı kıyasıya yarışacakları bir seçim
değil,insan hak ve özfgürlüklerine,kuvvetler ayrılığına,yargı
bağımsızlığına,parlamentonun üstünlüğüne dayalı,tek adam
yönetine karşı, demokratik parlamenter sisteme geri dönmek
için,dayanışma içinde, elbirliği ile çalışacakları ve
işbirliği yapacakları hayati önemde,demokrasiyi restore edecek
olan bir ön seçimdir.
Bu
nedenle,demokrasi cephesinin liderliğini yapan CHP'nin,İYİ
Parti'ye verdiği desteği, iyi niyetli ve demokrasi açısından
değerlendirmek gerekir. 22/04/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder