Bugün
(20/04/2018) gazeteci Deniz ZEYREK;KILIÇDAROĞLU ile yaptığı
telefon görüşmesinde,cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili olarak
sorduğu soruya karşılık KILIÇDAROĞLU'nun açıkladığı 3-5
tane adayımız var cevabından hareketle, KILIÇDAROĞLU'nun
kesinlikle Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını köşesinde yazmış.
Biz daha önce,
dün akşam(19/04/2018) facebook sayfamızda yaptığımız bir
paylaşımda, KILIÇDAROĞLU'nun, seçilememe riskini düşünerek,
kesinlikle aday olmayacağını dile getirmiş ve gerekçe olarak da,
KILIÇDAROĞLU'nun, özellikte grup toplantılarında yaptığı ve
Cumhurbaşkanı ile yargıya hakaret olarak değerlendirilen
konuşmalarından dolayı hakkında düzenlenen fezlekelerin
kabardığını,cumhurbaşkanı seçilememesi halinde milletvekili de
olamayacak ve dokunulmazlığının da kalkacak olması
nedeniyle,muhtemel bir AKP'li Cumhurbaşkanı ve AKP
iktidarında,iktidara bağımlı ve taraflı yargı tarafından
huzura çağırılarak,en ağır suçlamalarla tutuklu olarak
soruşturmaya tabi tutulacağını,KILIÇDAROĞLU'nun haklı olarak
bu ihtimali düşündüğünü,biz de onun yerinde olsaydık,aynı
endişeyle aday olmak istemeyeceğimizi belirtmiştik.
Gerçekten, bu
ihtimal göz ardı edilmemeli ve KILIÇDAROĞLU kesinlikle aday
olmamalıdır.
Bize
göre,Cumhur İttifakının karşısında spontane oluşan demokrasi
cephesinde, CHP lehine büyük bir oy fazlalığı yoktur.Saadet ve
İyi parti beraberliğinden oluşan oy gücü,belki de CHP'nin oy
gücünü geçecektir.
Bu nedenle,CHP;
ana muhalefet partisi olması nedeniyle,demokrasi cephesinin lideri
konumunda gözükse de,,Saadet Partisi,İyi Parti ve CHP arasında
kendiliğinden tabanda oluşan demokrasi cephesindeki,açık ara CHP
lehine bir seçmen ağırlığı olmadığı için,özellikle ikinci
tur seçim düşünülerek, KILIÇDAROĞLU, CHP'nin adayı olarak
gösterilmemelidir.
CHP içinden
öyle bir aday belirlenmelidir ki;ikinci tura kalacak olan CHP
adayına,Saadet ve İyi Parti seçmenleri de rahatlıkla oy
verebilsinler,tereddüt içinde kalmasınlar,aksi halde, ikinci turda
AKP adayının ipi göğüslemesi hiç de zor olmaz.
Burada CHP
seçmenine büyük bir fedakarlık düşmektedir.CHP seçmeni,partinin
göstereceği adayda fazla seçici olmamalıdır,ikinci turda Saadet
ve İyi Partinin seçmenlerinin de içlerine sinip oy
verebilecekleri; demokrat, Atatürkçü, Atatürk ve laiklikle
herhangi bir sorunu olmayan, insan hak ve özgürlüklerine ve
parlamenter demokrasiye saygılı, siyaseten fazla sivri olmayan
yıpranmamış bir partilinin veya dışarıdan bir kişinin aday
gösterilmesi, hoş karşılanmalıdır.CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı
olarak bizim gönlümüzden, icraatlarıyla bütün Türkiyenin
taktir ve güvenini kazanan Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz
BÜYÜKERŞEN'in geçtiğini, özellikle belirtmek istiyoruz.
Zira,24.Haziranda
yapılacak olan bu seçim;ön yargıların törpüleneceği,üzümün
çöpü ve armudun sapı var bahanelerine sığınılamayacak kadar
önemli, parlamenter demokrasi adına gerçekten son şansımız.
ERDOĞAN'ın
dışında, ikinci tura kalan,demokrasi cephesine mensup partilerden
herhangi birine mensup olması koşuluyla,kim cumhurbaşkanı
seçilirse seçilsin, sonuç olarak, demokrasi cephesinin
elbirliğiyle kazanması zorunlu olan bu seçim;ortak amaç olan,
insan hak ve özgürlüklerini,yargının bağımsızlığını,
parlamentonun saygınlığını ve üstünlüğünü, parlamenter
sisteme geri dönmeyi sağlayacak olan,demokrasinin,cumhuriyetin ve
parlamenter sistemin yeniden restore ve tesis edileceği çok önemli
ve hayati bir ön seçimdir.
Bu ön seçim
kazanılarak, insan hak ve özgürlüklerine dayalı,yargının
bağımsız, parlamentonun halkın iradesini temsil eden en yetkili
organı, parlamenter sistemin tüm kural ve kurumlarıyla işler hale
getirilip, parlamenter demokrasinin restorasyonu tamamlandıktan
sonra, demokrasi cephesini oluşturan tüm partilerimiz, kendi
aralarında yine demokrasimizi daha da ileri seviyelere taşımak
için,demokratik rekabet içinde, yeni seçimlerde karşılıklı
olarak yarışacaklardır.
Parlamenter
demokrasiyi restore ederek,bu demokratik yarışı,selamet içinde
yeniden başlatabilmek için, 24/Haziran/2018 tarihinde yapılacak
olan bu ön seçim için,demokrasi cephesini oluşturan partilerin
yöneticileri ile seçmenleri, ön yargılarını ve endişelerini
bir kenara koyarak,karşılıklı güven içinde elbirliği ile
çalışmak ve bu seçimi kazanmak zorundadırlar. 21/04/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder