Tayyip Bey'in
inadı ve ihtirasları; ülkemizi, seçimlerin yenilenmesi ve
yenilenecek olan seçimlere götürecek olan geçici bir seçim
hükümetinin kurulması gerçeği ile yüz yüze bırakmıştır.
Öyleyse,
geçici bir seçim hükümeti nasıl kurulur sorusuna doğru bir
cevap aramak ve bulmak mecburiyetindeyiz.
Ülkemiz, ilk
kez bir geçici seçim hükümeti olgusu ile karşılaşmış olup,
bu konuda ülke siyasetinin bir deneyimi bulunmasa da, bu sorunun
cevabı, Anayasamızın 114. meddesinde açıkça yer almaktadır.
Anayasanın
114. maddesinde;
“116
ncı madde gereğince seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde
Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulunu
kurmak üzere bir Başbakan atar.
Geçici
Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki veya Meclis dışındaki
bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından,
oranlarına göre üye alınır.
Siyasi
parti gruplarından alınacak üye sayısını Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı tespit ederek Başbakana bildirir. Teklif
edilen bakanlığı kabul etmeyen veya sonradan çekilen partililer
yerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan
bağımsızlar atanır.
Geçici
Bakanlar Kurulu, yenilenme kararının Resmi Gazete de ilanından
itibaren beş gün içinde kurulur.
Geçici
Bakanlar Kurulu için güvenoyuna başvurulmaz.
Geçici
Bakanlar Kurulu seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar
vazife görür.”denilmektedir.
Anayasanın
114. maddesinde yer alan bu açık hükmü yorumladığımızda;
ilk
adım olarak;Cumhurbaşkanı, geçici (seçim) Bakanlar Kurulunu
kurmak üzere bir başkan atar.Davutoğlu Başbakan atanarak bu ilk
adım gerçekleştirilmiştir.
Geçici
Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanı
olarak,Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bağımsız
milletvekillerinden veya Meclis dışındaki bağımsızlardan bakan
alınır.Normal seçimlerde de, bu üç bakan, seçim dönemiminde
görevlerini bağımsızlara terkederler.
Bağımsız
olması gereken Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıklarına
bakan seçme konusunda bir ihtilaf yoktur.
Adalet,
İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıkarı dışında kalan ve
öncelikle bağımsız olmaları gerekmeyen bakanlıklara ise,
Mecliste grubu bulunan partilerden, milletvekili sayılarıyla
orantılı olarak, bakan alınır. Siyasi parti gruplarından
alınacak bakan sayısının belirlenmesi görev ve yetkisi,
Anayasamızın 114. maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanına bırakıldığından, siyasi parti gruplarından alınacak
üye (Bakan) sayısını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
tespit ederek, Başbakana bildirir.
Anayasamızn
114. Maddesinde “...siyasi parti gruplarından, oranlarına göre
üye alınır.” hükmüne yer verilmiş olduğu için, Başbakan
atanan kişi, Meclis Başkanının bidirdiği sayıya bağlı kalmak
şartıyla, siyasi parti gruplarına mensup olan istediği
milletvekiline bakanlık teklifinde bulunma yetkisine sahiptir.
Siyasi Partilerin; grubumuzdan, bizim istediğimiz kişiyi bakanlar
kuruluna üye alabilirsin deme yetkileri yoktur. Başbakan adayının
muhatabı, partiler değil, doğrudan, Mecliste grubu bulunan
partilere mensup milletvekilleridir.Beğenseniz de beğenmeseniz de,
maalesef, karpuz seçer gibi bakan seçme yetkisi, Başbakana
aittir.Ancak, parti disiplini gereği, kendisine doğrudan bakanlık
teklifinde bulunulan milletvekili, bakanlık teklifini kabul
etmeyebilir.Bu taktirde, bakanlık teklifini kabul etmeyen veya
sonradan çekilen partili milletvekilleri yerine, bağımsız
milletvekillerinden veya dışarıdan bağımsız bakanlar atanır.
Anayasanın
114. maddesinde yer alan; “Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen
veya sonradan çekilen partililer yerine, Türkiye Büyük Millet
Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar atanır.”
hükmünde, açıkça, bakanlık teklifini kabul etmeyen veya
sonradan çekilen partili milletvekillerinden bahsedilmektedir,
bakanlık teklifini kabul etmeyen partiler denilmemektedir. Anayasnın
bu açık hükmüne göre, Geçici seçim hükümetini kurmakla
görevlendirilen Başbakan'ın muhatabı, Mecliste grupları bulunan
parti yönetimleri ve parti tüzel kişiliği değil, doğrudan
partili milletvekilleridir.
Bu
itibarla, Tayyip Bey'in vesayeti altında geçici seçim hükümeti
kurmaya çalışan Ahmet Bey; son yılların, ayların ve günlerin,
Anayasaya uygun en tutarlı davranışını sergilemektedir.Hakkını
buradan teslim ediyor ve kendisini kutluyoruz!
Ancak,
Anayasanın 114.maddesine uysa da, muhalefet partilerini dışlayan
bu usulle bir seçim hükümeti oluşturulması, demokratik ve etik
olur mu, olmaz mı? Tartışması, ayrı bir tartışma konusu olup,
Anayasanın 114. maddesine uygun olan, Ahmet Bey'in bu hükümet
kurma usulünün, bugün Tuğrul TÜRKEŞ sebebiyle MHP'nin yaşamakta
olduğu, etik dışı ve muhalefet partilerinin içini karıştıran
sonuçlara yol açacağı itirazlarının suçlusu ve muhatabı,
Tayyip Bey'in buna dahi uyma becerisi gösteremediği, 12 Eylül
darbe Anayasasının 114. maddesinde yer alan bu düzenlemedir.
Şimdi,
Anayasanın 114. maddeine uygun davranan Ahmet Bey'i acımasızca
eleştirmeden önce, özellikle MHP ve onun lideri BAHÇELİ; 7
Haziran seçimleriyle ellerine geçen fırsatları
değerlendirememesinin, çözümsüzlük batağında çırpınmasının
ve koalisyonun oluşamamasının ve seçimlerin yenilenmesi kararının
en önemli nedenlerinden birisi olan Meclis Başkanlığını bir
inat uğruna AKP'ye hediye etmesinin hesabını, milletimize ve Türk
seçmenine vermeye hazırlanmalıdır.
BAHÇELİ;
politikanın, bir sonuç alma ve çözüm sanatı olduğunu, asla
aklından çıkarmamalı, suçu başkalarına atmadan, politik
hatalarının günahını yüklenmelidir. 27/08/2015
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder