MHP lideri
Sayın BAHÇELİ'nin, HDP'ye oy verenlere yönelik şerefsiz
suçlaması, günlerdir medyada tartışılıyor.
Aslında, çok
tartışılan ve artık güncelliğini yitirmek üzere olan bu
konuya biz hiç girmek istemiyorduk, Zira, Devlet BAHÇELİ'nin ne
söylediğinin bizim için hiç bir kıymeti yoktur, tutarsız ve
istikrarsız bir siyasetçinin, her şeyi söylemeye hakkı
vardır.Bize göre, BAHÇELİ'nin ne söylediği değil, ne
söylemediği önemlidir. BAHÇELİ, gündemdeki meseleler hakkında
hiçbir şey söylemese ve sessiz kalsa, bize göre, ülke için daha
önemli ve faydalı bir iş yapmış sayılmalıdır.
Bir hatırlatma
yapalım, BAHÇELİ ne demiştir?
Googleden
aldığımız demecinde, “......İzmir'de Marmaris'te yazlıklarında
yatıp AKP'nin olmasın diye oyunu MHP'ye vermeyen; ama HDP'yi
Meclis'e taşıyan zavallılar, Türkiye'nin kaymağını yiyenler,
boğazda yalılarda viskisini yudumlayıp oyunu HDP'ye veren
şerefsizler. Şimdi, HDP ile koalisyonu kurun.” dediğini
görüyoruz.
Kelime anlamına
baktığımızda, şeref'in; genel olarak, kişi ya da kişilere,
toplumdaki diğer kişilerin gösterdiği saygının dayandığı
kişisel değer olarak tanımlandığını görüyoruz.
Şerefin bu
tanımından hareketle, şereften yoksun anlamına gelen şerefsiz
kişi kavramını da; kendisine, başkalarınca saygı duyulması
için gerekli olan kişisel değerlere sahip olmayan, aşağılık
kişi olarak tanımlayabiliriz.
Bu tanımlardan
yola çıktığımızda, Sayın BAHÇELİ bazı kişileri
şerefsizlikle suçlarken, neyi esas almıştır,boğazda yalıda
viski içmeyi mi, HDP'ye oy vermeyi mi, yoksa boğazdaki yalısında
viski içmenin yanında, aynı zamanda HDP'ye oy vermeyi mi?
BAHÇELİ'nin
beyanına baktığımızda, şerefsiz olmak için, hem boğazda yalı
sahibi olacaksın, hem boğazdaki yalında viski içeceksin ve hem de
HDP'ye oy vereceksin.
BAHÇELİ'ye
göre, boğazda yalısı olmayan ve boğaza karşı viskisini
yudumlamayan bir kişi HDP'ye oy verebilir ve şerefsiz sayılmaz. Bu
ne biçim mantıktır? Boğazda yalısı olan ve viskisini yudumlayan
kişinin siyasal özgürlüğü yok mudur?O da istediğ partiye oy
verebilir, MHP'ye oy vermek zorunda mıdır?
Kaldı ki,
boğazda yalısı olan ve boğaza karşı viskisini yudumlayan bir
kişi, o yalıyı ve içtiği viskiyi, alın teri ile kazandığı,
hiçbir yetimin üzerinde hakkı olmayan helal para ile meşru bir
şekilde almışsa,bunun neresinde şerefsizlik vardır?
Yolsuzlukla,
rüşvetle, makam ve mevkiinin nüfuzundan yararlanılarak elde
edilen yalılarda, boğaza karşı viski içmeyen, buna karşılık,
boğaza karşı kıbleye dönerek beş vakit namazını eda edip
orucunu tutan, viski yerine boğaza karşı zemzem suyundan yapılmış
şerbetini için ve HDP dışındaki partilere oy veren kişi, ya da
kişiler mi namuslu ve şerefli olacaktır?
Veya,
meydanlarda konuşarak mangalda kül bırakmayan, halkına ve
seçmenine, yerine getiremeyeceğini bildiği halde, binbir türlü
vaatte bulunan, söylemleriyle eylemleri birbirini tutmayan kişi ya
da kişiler, siyasi tercihlerini HDP'den yana kullanarak oy
verenlerden daha mı şerefli sayılacaklardır?
Şeref
kavramını kullanırken, kişi ya da kişileri, şerefli veya
şerefsiz olarak bir ayırıma tabi tutarken, çok dikkatli
olunmalıdır. Şerefsizlik; başkalarını haksız bir şekilde
şerefsizlikle suçlayanların elinde patlayarak kendi üzerine
yapışabilir.
Şerefli bir
işi çok şerefsizce yapabilen kişiler olabileceği gibi, çoğumuzca
şerefsiz bir iş olarak kabul edilen, örneğin fahişelik gibi
bir işi, çok şerefli bir şekilde yerine getiren kişiler de
mevcuttur.
Bizden naçizane
bir tavsiye; herkes, başkalarını şerefsizlikle suçlayacağına
kendi şereflerine mukayyet olmalıdırlar.07/08/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder