Hepinizin çok
iyi bildiği gibi, taşımak kelimesinin birçok anlamı vardır.
Taşımak
kelimesinin, çok kullandığımız anlamlarından biri de, bir
şeyin, bir nesnenin, örneğin bir kıyafet ve giysinin, bir
makamın, bir makam koltuğunun ağırlığını, sorumluluğunu
yüklenebilmek ve onun hakkını verebilmek,ona değer katabilmektir.
Bir kıyafet
düşününüz, çok pahalı ve gösterişlidir, çok değerli,
nadide ve pahalı kumaşlardan üretilmiştir, giydirirsiniz
birisinin üzerine,değerinden eser kalmaz,o değeri fark
edemezsiniz, çünkü giyen kişi o kıyafetin ağırlığını ve
sorumluluğunu üzerinde taşıyamaz, ona bir şeyler katamaz,
kıyafet o kişinin üzerinde adeta ağlar.
Yine bir
kıyafet düşününüz, çok ucuz, değersiz, gösterişsiz iddialı
olmayan bir kumaştan üretilmiştir ama, o kıyafeti konuşmalarıyla,
kültürüyle, bilgisiyle, duruşuyla, oturuşuyla, kalkışıyla ve
yürüyüşüyle öyle zarif ve kibar bir insan giyer ki; ekonomik
ve maddi yönden ucuz ve değersiz olan o kıyafeti artık
tanıyamazsınız, o kıyafeti üzerinde taşıyan kişinin
güzelliği, nezaketi, zarifliği, kibarlığı, kültürü, tatlı
dili, insanlarda uyandırdığı güven duygusu, sempatikliği,tevazuu
ve öz güveni, kıyafetine de yansır ve o değersiz kumaştan
yapılan giysi, onun ağırlığını ve sorumluluğunu çok iyi
taşıyan o kişinin üzerinde, olduğundan çok değer kazanır, o
kıyafetin maddi ve ekonomik değersizliğini göremezsiniz ve fark
edemezsiniz.
Çok üzülerek
ve sıkılarak söylemek gerekirse, devlet yönetimindeki bazı koltuk
ve makalar da tıpkı o giysilere benzer.
Bu itibarla,
bazı önemli makam, mevki ve koltuklara ulaşıp buralara
oturabilmekten ziyade, ulaşılan o makam, mevki ve oturulan
koltukların ağırlığını ve sorumluluğunu üstlenebilmek ve
taşıyabilmek çok daha zor ve önemlidir.
Kağıt
üzerinde çok önemli, değerli ve saygın olan bir makama ve
koltuğa, layık olduğu asıl değeri ve saygınlığı, o makama ve
koltuğa oturan kişinin, bilgisi, görgüsü,kültürü, demokrasiye
ve özgürlüklere verdiği değer, hukuka ve hukukun üstünlüğüne
olan saygısı, tevazuu, Anayasaya ve yasalara olan bağlılığı
verebilir.
Sahi ya, bu
yazıyı kaleme almaya başladığımız gecenin bu ilerleyen
vaktinde, biz niçin bu konulara daldık, yoksa millet olarak, bizi
yönetenlerin, işgal ettikleri makamların ve oturdukları
koltukların ağırlıklarını ve sorumluluklarını taşıyamadıkları
konusunda bir şüpheye mi düştük acaba?
Ne dersiniz?
12/04/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder