Sözde
Atatürkçüler,Mustafa Kemal'in sözde Askerleri (kimse yanlış
yorumlamaya kalkmasın, Türk Silahlı Kuvvetlerini
kastetmiyoruz.Törenlerde, Atatürk'ün askerleriyiz diye bağırmakla
yetinen, Atatürk'ün sözde askerlerini kastediyoruz.) bu ülkenin
aydın geçinenleri, Sivil Toplum Örgütlerinin üyeleri,
Üniversiteler, Barolar, en başta CHP olmak üzere, muhalefet
partileri, ülkenin, ülkesini seven tüm sade vatandaşları, uyanın
artık, iş çok ciddi, tren kaçmak üzere, ülkemiz; anayasasını
askıya alan, ülkeyle keyfine ve kendi dini inanışlarına ve
mezhebine göre oyuncak gibi oynayan ve yeniden yapılandırmaya
çalışan Recep Tayyip ERDOĞAN isimli doyumsuz ve cüretkar bir
imam'ın işgali altında, onun pervasız ve önlenemeyen ihtirası
ve icraatları ile en başta laiklik olmak üzere, Atatürk
ilkelerinin, insan hak ve özgürlüklerinin, hukuk devleti
ilkelerinin günden güne yok edildiği, dini esaslara dayalı
islami bir diktatörlüğe doğru dört nala koşuyor.
Lütfen,
ülkemizde olup bitenleri tarafsız bir gözle değerlendirin, Tayyip
Bey'in hergün televizyonlardan yaptığı konuşmaları dikkatli bir
şekilde izleyin ve yorumlayın, bu konuşmaların satır aralarında
verilen mesajları sorgulayın, ülkenin içinde bulunduğu vahameti
anlayacaksınız, iş işten geçmek üzere baylar ve bayanlar,
ülkenin eğitimi ve bu eğitim ile yetişecek olan geleceğin
nesilleri, AKP ve onun doğal lideri Tayyip Bey tarafından mantar
gibi çoğaltılan imam hatip okullarının ve iktidar tarafından
eğitim amaçlı olarak kurdurulan militan dini vakıflarla, kurmayı
planladıkları yandaş maarif vakıflarının tasullutu altına
alınmak üzere.
Saraydaki kişi,
halktan ve milletten yana olduğu görüntüsünü vermesine rağmen,
kendisini tamamen halktan soyutlamış, sadece kendi belirlediği
sanatçı, muhtar, siyasetçi ve halktan kişileri zaman, zaman
sarayına davet ederek görüşüyor ve onlara nutuk atıyor, sarayın
önünden geçen yollar halka kapatılmış, sadece sarayın
müştemilatı camiye giden kişiler bu yola girebiliyor.
Tam bu ortamda,
Saray'ın danışmanı bir açıklama yapıyor ve anayasadan,
Atatürk'e atıfta bulunulan maddelerin çıkarılarak yeni bir
anayasa yapılacağını açıklıyor.
Saray
tarafından yapılan bu açıklamadan da anlaşılıyor ki; bu
ülkenin tüm insanlarını yakından ilgilendiren, bu nedenle büyük
bir uzlaşmanın sağlanmasını zorunlu kılan bu ülkenin
anayasası; tek başına, sarayın sakini Tayyip Bey'in nezareti ve
gözetimi altında hazırlanmakta ve ülkemize getirilmek istenen
islami diktatörlüğün temellerinin atılabilmesi için, ülkenin
temellerinde ve anayasasında mevcut olan Atatürk ilkelerinin
temizlenmesi ve yok edilmesi zorunlu görülmüş ve yeni anayasada
Atatürk ilkelerinin yer almayacağı açıklaması yapılmıştır.
Bu ne büyük
cüret, saraydaki zat, Türkiye Büyük Millet Meclisini yok sayma,
Atatürk'ü karşısına alma ve onun ilkelerini anayasadan kaldırma
cüretini nereden alıyor, zahmet edip hiç düşündünüz mü?
Siz zahmet
etmeyiniz, biz sizlere hatırlatalım.
Saraydaki zat
bu korkunç cüreti; Atatürk sevgisini, Atatürk ve onun ilkelerine
bağılığı, milli bayramlarda Anıtkabir ziyareti yapmaya ve
“Atatürk'ün askerleriyiz” diyerek kuru kuruya bağırmaya
indirgeyen, saraydaki zat'a ve onun kontrolündeki meclis çoğunluğuna
sahip AKP iktidarına karşı eylemli demokratik ve barışçıl
gösteri ve direnme haklarını kullanamayan siz sözde
Atatürkçülerden alıyor tabi.
Peki,CHP ne
yapıyor? Bize göre hiçbir şey yapamıyor. CHP aleyhine kurumsal
olarak haksız bir şekilde suç atan, CHP'nin teröristlere sahip
çıktığı ve onlarla görüştüğü yalanlarını afiş yaparak
ülkenin sokaklarına asan AKP ve onun trollerine karşı dahi
direnemiyor, onlara hak ettikleri yasal cevapları veremiyor.
Örneğin,
Saraydaki zat, eski şampiyon boksör Muhammed Ali'nin cenaze töreni
için Amerikaya skandal ile sonuçlanan aile boyu ve keyfi bir
ziyaret yapıyor ve cenaze töreni dahi sonlanmadan, kaprisleri
yüzünden gerisin geriye dönmek zorunda kalıyor, CHP de çıt yok.
Bundan güzel muhalefet yapma sebebi olabilir mi? Saraydaki zat'ın
ve AKP' nin eline böyle bir muhalefet etme fırsatı geçseydi,
evvel Allah CHP'yi sokağa çıkamaz hale getirirlerdi.
CHP, tüm
yetersizliğine rağmen, ülkede rejimi değiştirmek üzere olan
saraya ve onun güdümündeki AKP iktidarına yönelik demokratik ve
eylemli muhalefetin altında toplanacağı tek çatıdır.
Tüm
Atatürkçüler, laikler, demokratlar, anayasanın bekçisi olan bu
ülkenin uyanık evlatları;silkinin ve kendinize gelin lütfen,
ülkemiz; anayasasını rafa kaldıran sarayın ve onun güdümündeki
AKP iktidarının, anayasa dışı oluşturdukları paralel fiili bir
yapılanmanın işgali altında olup, tek başlarına çıkarmak
istedikleri ve bunun hazırlığı içinde oldukları, Atatürk'ü ve
ilkelerini yok sayan yeni bir anayasa ile kurmuş oldukları bu
paralel ve fiili illegal yapılanmayı, anayasal ve kalıcı bir
zemine oturtmak üzereler, yarın vakit çok geç olabilir.
16/06/2016
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder