Ülkemizde var
olan ve tamamen AKP ve Tayyip Bey'in reklamını ve borazanlığını
yapan, onlar ne derse ve yaparsa, doğru ve ülke yararına olduğunu
savunan,yalaka ve mide den AKP'ye bağlı bir havuz medyasının yanı
sıra, bir de yanılmıyorsak merkez medya olarak anılan ve AKP ve
Tayyip Bey'e meyilli olmalarına rağmen,sözüm ona bağımsız
olduklarını savunan,yeri geldiğinde göstermelik olarak onları da
kısmen ve yüzeysel olarak eleştiren, bağımsız ve tarafsız
görünümlü, ancak AKP ve Tayyip Bey'in hışmından korktukları
için, her vesileyle Tayyip Bey'e bağlanan ve onun nutuklarını,
sürekli ekranlarından canlı olarak yayınlayan, bağımsız ve
tarafsız olmakla övünen bir medya, ülkemiz insanlarını etki
alanlarına almış bulunmaktadır.
Bu
itibarla,ülkemizde kamuoyu oluşturan, halkımızı doğru olarak
bilgilendiren ve aydınlatan, bağımsız ve tarafsız bir medya,yok
denecek kadar azdır.
Kendilerini
tarafsız addeden CNN Türk , NTV,Haber Türk gibi televizyon
kanallarının haber ve tartışma programlarına
baktığımızda,tartışılan konunun lehinde ve aleyhinde konuşacak
ve yorum yapacak olan kişilerin seçiminde sürekli aynı isimlere
yer verildiğini ve karşı fikri temsil eden kişilerin tamamen AKP
yandaşı ve üyesi kişilerden seçildiğini,konuyu tartışırken
halkın aklıyla alay edildiğini görmekteyiz.
Dün
(11/07/2016) şimdi ismini tam olarak anımsayamadığımız bir
kanalımızda, CNN Türk veya Haber Türk olabilir, Suriyeli
sığınmacıların Türk Vatandaşı yapılacağına ilişkin Tayyip
Bey'in beyanı tartışılıyordu ve AKP yandaşı hukukçu ve avukat
titri taşıyan konuşmacı, aldı sazı eline ve gözümüzün içine
baka baka, konuyu saptırarak, Türk Milletinin ve öncesinde de
Osmanlı'nın misafirperliğinden dem vurarak, Suriyeli
sığınmacıların Türk Vatandaşı yapılmalarının,
misafirperverliğimizin gereği olduğunu savunmaya başladı.
Biz Türk
Milleti misafir sevmez demiyoruz ki.Türk Milleti gerçekten
misafirperverdir.Elindeki lokmasının yarısını misafiri ile
paylaşır. Suriyedeki iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan
Suriyeliler de bizlerin misafirlerimizdir, yıllardan beri
kendilerini ülkemizde ağırlıyor, yediriyor,içiriyor,
sağlıklarıyla ve eğitimleriyle elimzden geldiği kadar
ilgileniyoruz.
Ancak, misafir
etmek ile vatandaşlığa kabul etmeyi birbirine karıştırmamak
lazım, her ikisi farklı kavramlar olup, sonuçları da tamamen
farklıdır.Misafirlik, geçici bir statü olup, vatandaşlık ise
kalıcı ve ülkenin her alanda geleceğini etkileyen çok önemli
bir statüdür.
Dünkü
tartışmada yorum yapan AKP yandaşı hukukçu kişi, Hitler
Almanyasının zulmüne uğrayan Yahudi asıllı Alman bilim
adamlarının ülkemize kabul edilerek vatandaş yapılmasını örnek
göstererek, Suriyeli sığınmacıların da pek ala vatandaşlığa
kabul edilebileceklerini savunarak, halkımızı kandırmaya ve
yanıltmaya çalışmıştır.
Zira, Hitler
Almanyasından kurtulmak için ülkemize gelen bilim adamları,
kaçarak, can havliyle ülkemizin sınırlarına
dayanmamışlardır.Almanya ile Türkiye sınırdaş değildir.Bu
bilim adamlarının sayıları da, üç milyon olmadığı gibi,
herbiri kendi dallarında seçkin bilim adamı ve profesör unvanlı
kişiler olup, o tarihlerde ülkemizde yetişmiş nitelikli bilim
adamı sayısının azlığı bir gerçek olup, ülkemizin o
sığınmacı bilim adamlarına ihtiyacı vardır.Sayıca az olan bu
bilim adamları, bizzat devletimiz tarafından ülkemize çağırılmış
ve davet edilmişledir.
Fırsattan
yararlanarak, Hitler rejiminden kıurtulmak isteyen ve sayıları yüz
bile olmayan yetişmiş bilim adamlarını, kendi bilimadamı
açığımızı kapatmak amacıyla, sınırdaş dahi olmadığımız
Almanyadan ülkemize davet ederek vatandaşlığa kabul etmemiz ile
Suriyedeki iç savaştan dolayı kaçmak zorunda kalan ve can
havliyle sınırımıza dayanarak canlarını zor kurtaran sınırdaş
komşumuz üç milyon Suriyelinin ülkemize sığınmalarını aynı
kefeye koyamayız. Alman bilim adamlarıyla kıyaslayarak üç milyon
vasıfsız Suriyeliyi vatandaş yapamayız.Kimse kimseyi kandırmaya
çalışmasın.
Suriyelileri iç
savaş bitene ve kendi ülkelerine dönene kadar misafir statüsünde
ağırlamaya eyvallah.Suriyeli sığınmacıları vatandaş yaptığın
taktirde neler olacağını,ülkemizin ne gibi risklerle
karşılacağını düşünmek dahi istemiyoruz.
Daha önceki
bir yazımızda da ifade ettiğimiz gibi, Suriyeli sığınmacıları
siyasi çıkar uğruna vatandaşlığa kabul etmek, bu vatana ihanet
etmek olup, bumndan daha büyük ihanet olamaz.
Şu da
unutulmamalıdır ki, üç milyon Suriyeliyi bir gecede çıkaracağınız
bir torba yasa ile vatandaş yaptığınız taktirde, Suriyeli
sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılamak için uluslararası
kuruluşlar ve Avrupa Birliği tarafından yapılan ve yapılması
vaad edilen maddi yardımı da kaybetmek ile yüz yüze
gelebilirsiniz, öyle ya canım, Suriyeli sığınmacıyı vatandaş
yaptığınız taktirde, diğer Türk Vatandaşları gibi, onların
da masraflarını kendi bütçenizden karşılamak zorundasınız.Senin
vatandaşına el alem niçin yardım etsin, buna mecbur mu?
12/07/2016
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder