Fetullah
GÜLEN Cemaatinin silahlı kuvvetlere sızan uzantıları tarafından
15.Temmuz günü gerçekleştirilen kanlı ve hain darbe girişimi
nedeniyle, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu,anayasanın 120. maddesi uyarınca,tüm yurtta üç ay süreyle
olağanüstü hal ilan ederek yürürlüğe sokmuştur.
Bakanlar
Kurulunun bu kararını anlayışla karşılamış ve olağanüstü
hal ilanının, anayasa ve ilgili yasadaki koşulların oluşması
halinde yerinde ve gerekli bir karar olduğunu, olağanüstü hal
yönetim tarzının, olağanüstü anayasal bir yönetim şekli
olduğunu ve amacına uygun kullanılması, suistimal edilmemesi
halinde, ülkemiz için yarar sağlayacağını savunan bir makale
kaleme almıştık.
Olağanüstü
halin ilan edilmesinden sonra, Anayasamızın 121. maddesine göre,
Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı
konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir.
Olağanüstü
Hal Kanununun 4. maddesinde de, anayasanın 121 maddesine benzer
şekilde; “olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin
gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91 inci maddesindeki
kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde
kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler Resmi Gazete'de
yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına
sunulur.” ükmüne yer verilmiştir.
Cumhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Anayasanın 121. ve
Olağanüstü Hal Kanununun 4. maddesinin tanıdığı yetkiyi
kullanarak, peş peşe kanun hükmünde kararnameler çıkarmaya
başlamıştır.
Cumhubaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun çıkararak resmi
gazetede yayınlayıp yürürlüğe soktuğu kanun hükmünde
kararnamelerde yer alan ve bazı kanunlarda değişiklikler yapan,
örneğin askeri okulları kapatarak onun yerine Milli Savunma
Üniversitesi kuran, Askeri Hakimler Kanununun bazı maddelerini
değiştiren ve bunlara benzer hükümlerine baktığımızda, bu
kararnamelerin; olağanüstü halin gerekli kıldığı, olağanüstü
halin devamı süresince geçerli olacak olan tedbirlerin çok
üzerinde olağanüstü halin gerekli kıldığı konular dışında,
olağanüstü halin devamı süresi ile sınırlı olmayan ileriye
dönük ve olağan yönetime geçildikten sonra da uygulanacak ve
sonuçlarını sürdürecek bazı kalıcı düzenlemeler içerdiğini,
çıkarılan kararnamelerin olağanüstü hal kanun hükmünde
kararnameler olmayıp,olağan dönemlerde Meclis tarafından
çıkarılması gereken yasal düzenlemeler olduğunu, olağanüstü
hal yönetimince, olağanüstü hal ile sınırlı ve olağanüsü
halin gerekli kıldığı konularıne sınırların aşılarak,
fırsattan istifade ülkeyi kararnamelerle yönetme yoluna
saptılarını görmekteyiz.
Evet,
Anayasamızın 121 ve Olağanüstü Hal Kanununun 4. maddeleri,
hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar açık olup, bu yasa maddelerine
göre, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu; ancak,doğrudan olağanüstü halin gerekli kıldığı
konularda ve bunun sonucu olarak da, olağanüstü hal süresi ile
sınırlı olarak geçici sonuçlar doğuran düzenlemeleri kanun
hükmünde kararnamaler ile yapabilir, bunun ötesinde ve üzerinde
bir yetkisi toktur.
Cumhurbaşkanının
başkanlığı altında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından
çıkarılan özellikle 669 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde
Kararnamesi, adı ne olursa olsun, içerdiği hükümleri itibariyle,
Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi olmayan bir olağanüstü hal
kanun hükmünde kararnamesi olmayıp, olağan bir Kanun Hükmünde
Kararname olup, bu nedenle de Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi
dir. Anayasa Mahkememiz de;12.Eylül darbe döneminde sıkıyönetim
sırasında Cumhurbaşkanının Başkanlı altında toplanan Bakanlar
Kurulu tarafından çıkarılan bir olağanüstü hal kanun hükmünde
kararnamesini, onun olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi
adı altında çıkarılmasına bakılmaksızın, içerdiği hükümler
itibariyle onun olağan bir kanun hükmünde kararname olduğunu
kabul ederek esastan incelemeye almıştır.Anayasa Mahkemesinin
uygulaması bu yöndedir ve doğru olan da budur.
Açıkladığımız
nedenlerle; Cumhurbaşkanının başkanlığı altında toplanan
Bakanlar Kurulu; kendisine tanınan olağanüstü hal kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisini,yasaların öngördüğü amaç ve
sınırları aşarak, anayasaya ve ilgili yasaya aykırı olarak
kullanılmakta olup, bu konuda kamuoyunun ve en başta ana muhalefet
partisi olmak üzere, muhalefet partilerimizin takınacakları tavrı
ve bu kanun hükmünde kararnamelerin iptal için Anayasa Mahkemesine
başvurup vurmayacaklarını, merak ediyoruz doğrusu.01/08/2016
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder