Benim de kentim olan İZMİR'in CHP
Milletvekili Aytun ÇIRAY; hala ismi cismi, kurucular kurulu belli
olmayan, MHP mağduru üç eski MHP'li tarafından kurulma
aşamasında olan yeni partinin kurucular kurulunda yer almak ve yeni
partinin mecliste grup oluşturmasına katkı sunmak üzere,uzun bir
yazılı açıklama yaparak CHP'den istifa etmiştir.
Aytun ÇIRAY,iyi konuşan,yerinde
tespitler yapan ve AKP iktidarına yönelik etkin muhalefet
yapabilen,mecliste sesi duyulan, milletvekilliği görevini tüm
gayretiyle yerine getirmeye çalışan,merkez sağ diyebileceğimiz
Demirel ekolünden gelen muhafazakar bir politikacıdır,kendisinin
muhafazakar merkez sağa mensup bir politikacı ve dünya görüşüne
sahip olmasına rağmen,laik ve Atatürkçü bir çizgide
olduğunu,dürüst ve çalışkan bir politikacı olduğunu,yer
aldığı 15.Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonunda
sergilediği performansıyla göz doldurduğunu söyleyebiliriz.
Ancak, CHP'den istifa ederken yaptığı
yazılı açıklamasında yer verdiği bazı görüş ve
saptamalarına, bir CHP'li olarak katılmak mümkün olmadığı
gibi, sergilemeye çalıştığı politikacı tiplemesine
baktığımızda,CHP'den istifa ederken milletvekilliğinden de
istifa etmesini belerdik doğrusu.
Ölmeden önce, partisinden istifa eden
bir milletvekilinin, milletvekilliğinden de istifa ettiğini
görebilecek miyiz acaba?
Aytun ÇIRAY'ın istifa açıklamasında
yer verdiği; “... 15 yıllık AKP iktidarları sonunda maalesef en
ağır kriz tasvirlerini kat be kat geride bırakacak bir felaketin
tam içine düşmüş bulunuyoruz. Bu felâketin en büyük delili,
15 Temmuz 2016 FETÖ damgalı kanlı ihanet, işgal, girişimiyle
başlayan süreçtir....Bu hain kalkışmanın ‘Allah’ın
lütfu’ adı altında fırsata dönüştürülerek Türk
Milletinin 95 yıllık mücadelesi sonunda kazandığı demokratik
kazanımlarının adeta yerle bir edilmesidir. Özetle15 Temmuz hain
işgal girişimi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Gençliğine
Seslenişinde işaret ettiği ‘gaflet, dalalet’
tasvirlerini andıran manzaraları ortaya çıkardı.”saptamasına
biz de aynen katılıyoruz.
Ancak, Sayın ÇIRAY'ın
açıklamasında yer alan; “....bütün bu ağır tabloya rağmen,
muhalefet partilerinden birinin AKP’ye iltihakı ve CHP’nin sıkı
bir kuşatılmışlıkla karşı karşıya kalması sonucunda, mevcut
siyasi tablo milletimize bir çıkış sunamaz hale gelmiştir. Bunun
Türk Milletine halihazırdaki maliyeti çok yüksektir. Şartlar
Türk Milletine demokrasi içinde çare bulunmasını ve yeni bir
siyasi bir çıkış yolunun açılmasını zorunlu
kılmaktadır....Bütün bunlar, Türkiye’yi bir yıkım sürecini
engelleyecek olan gücün, merkez sağ başta olmak üzere siyasi
yelpazenin tüm millî unsurlarını kapsayacak şekilde ‘Milli
Merkez’ olarak yeniden uyanışta olduğunu ortaya
koymaktadır. Türk Milleti, kurucu medeni değerleri yeniden
canlandırmayı ‘Milli Merkez’ siyaseti ile
başaracaktır.” şeklindeki beyan ve değerlendirmelerine CHP
açısından katılmak mümkün değildir.Sayın ÇIRAY'ın, bugünkü
konumunu borçlu olduğu CHP'ye ağır bir suçlama yaparak, mevcut
siyasi tablo içinde,ülke sorunlarının aşılmasında, kurucu
değerlerin canlandırılmasında,CHP'nin milletimize bir çıkış
yolu sunamayacağını, bir umut ışığı ve iktidar alternatifi
olamayacağına ilişkin tespit ve değerlendirmelerine asla
katılmıyoruz ve bu beyanları nankörlük olarak değerlendiriyoruz.
Sayın ÇIRAY'ın istifa açıklamasında yer
verdiği; “CHP’den doğan, Celâl Bayar ve Menderes’in kurduğu
Demokrat Parti çizgisinden gelen biri olarak, hep kurucu CHP’nin
manevi bir üyesiydim ve öyle kalacağım.” şeklindeki
beyanlarını anlamak ve yorumlamak da mümkün değildir. Sayın
ÇIRAY, CHP'yi yüzüstü bırakıp gemiyi terketmekle yaptığı
hatanın farkında olmalı ki;bu beyanıyla,giderayak,istifa ettiği
CHP ve CHP'lilerin gönlünü almakta ve bir benzetme yapmak
gerekirse,çok sevdiğim babamı doğurduğu için, kendisiyle
yapamadığım,kendisini beğenmediğim babaannemi terk ediyorum
ama,babaannemi her zaman manen sevmeye devam edeceğim demeye
getirmektedir. 23.10.2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder