AKP Genel
Başkanı ERDOĞAN'ın; İstanbulun bugün getirilmiş olduğu imar
kirliliğini ve talanını kast ederek, “İstanbul'a ihanet
edildi,bu ihanette benim de payım var,ben de İstanbul'a ihanet
ettim” demesi üzerine CHP ve AKP arasında başlayan ihanet ve
vatan hainliği tartışmaları havada uçuşuyor.
AKP sözcüleri
diyorlar ki; genel başkanımız bir yiğitlik yaptı ve İstanbul'a
kendisinin de ihanet ettiğini samimi bir şekilde itiraf etti,genel
başkanımızın bu yiğitliğini niye başka yönlere çekiyorsunuz.
Evet doğrudur,
insanların ve politikacıların,ülkeye hizmet ederlerken yapmış
oldukları kötülükleri,hataları ve ihanetleri,itiraf ederek
sorumluluklarını kamuoyu öününde kabul etmeleri, bir
erdemdir,faziletli bir davranıştır ve yiğitliktir.
Ancak, bu
itirafın; samimi olması,insanların gazını almaya yönelik sözde
kalan kuru bir laftan ibaret kalmaması gerekir.
Tayyip Bey'in
İstanbul'a yönelik ihanet itirafını da,bu çerçevede
değerlendirmek gerekir.Tayyip Bey, bu itirafında samimi olduğunu,bu
itirafının;halkın gazını almaya ve yandaşlarınca kendisine
yiğitlik payesi verilmesine,seçimlerde vay be ne yiğit
insanmış,korkusuzca suçunu itiraf etti,içi neyse dışı da oymuş
dedirtmeye yönelik olmadığını ispat etmek zorundadır.
Meşhur bir söz
vardır,”ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”
Biz de bundan
sonra, her türlü yetkiyi elinde bulunduran, verdiği bir emrin
demiri kestiği,kendisinin haberi olmadan bu ülkede bir kuşun dahi
uçamadığı kadar güçlü olan Tayyip Bey'i izlemeye devam
edeceğiz ve bundan sonra ortaya koyacağı icraatlarıyla ve
eylemleriyle,İstanbul'a yönelik itirafında gerçekten samimi olup
olmadığını,bu itirafıyla gerçekten yiğitliği,erdemli ve
faziletli bir davranış sergileyen bir politikacı profilini hak
edip etmediğini hep birlikte göreceğiz.
İstanbul'a
yönelik ihanet itirafında samimi olup olmadığını,bundan sonra
İstanbul'a ihanet etmeyeceğini göstermesi ve ispatlaması için,
Tayyip Bey'in önünde çok büyük bir imkan ve sınav
bulunmaktadır. O da Bakırköy Akıl ve Ruh Hastalıkları
Hastanesinin yaklaşık 900 dönümlük yüzlerce ağacı
barındıran,Bakırköy'ün olduğu kadar, tüm İstanbul'un can
damarı, akciğeri ve soluklanma alanı olan arazisidir. Basında yer
alan haberlere göre İstanbul'un değerli arazlerini,yeşil
alanlarını,deprem toplanma merkezlerini parsel parsel paylaşan ve
buralara gökdelenler, rezidanslar ve alışveriş merkezleri yaparak
kendilerine rant elde eden rantiye çetesi, şimdi de Bakırköy Akıl
Hastanesinin bu yeşil alanına gözlerini dikmiş ve imar planı
değişikliklerine başlamışlar bile.
Evet Sayın
ERDOĞAN; ihanet itirafınızdan sonra, bu itirafınızda gerçekten
samimi olup olmadığınızı, sadece kuru bir lafla ve beyanla
değil, somut bir eylemle de göstermeniz gereken ilk ve çok önemli
bir sınavın eşiğindesiniz.Hadi bakalım, Bakırköy Akıl ve Ruh
Hastalıkları Hastanesinin 900 dönümlük yeşil alanını
rantçıların talanından kurtararak Bakırköylülere ve tüm
İstanbullulara kazandırarak, samimiyetinizi,yiğitliğinizi ve
İstanbul sevginizi gösteriniz. 26/10/2017
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder