AKP'nin
başındaki, Cumhurbaşkanı adayı tek adam ile karanlık bir
tünelin içine girerek ilerleyen Türkiye Cumhuriyetinin; özgür,laik
ve demokratik yapısının tamamen yok olmaması ve ülkemizin,
ilerlemekte oldğu bu karanlık tünelden demokratik yollarla çıkarak
ışığı görebilmesi ve özgürlükçü demokratik parlamenter
rejimimizin tamamen düze çıkıp daha da ilerleyebilmesi için,
halkımıza tarihi bir fırsat sunan Cumhurbaşkanlığı seçimi
için, son derece hayati olan, son dört altın günümüz kalmış
bulunmaktadır.
Sizler,seçim
meydanlarında ağzına geleni söyleyen, oy için herkese çamur ve
iftira atan, Cumhurbaşkanı seçilebilmek için etik dışı her
yolu mübah sayan,Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının aradığı tüm
koşulları taşımasına ve öz be öz Türk olmasına rağmen,
rakibini, sen Mısırda doğdun, sen milli değil, gayri millisin
diyerek, devlet adamlığı ciddiyetiyle bağdaşmayan insanlık dışı
yollara sapan Tayyip Bey'in; Cumhurbaşkanı seçilirsem
oturmayacağım, koşacağım, terleyeceğim, aynı hizmetlerime
devam edeceğim diyerek üfürdüğüne inanmayın,
Cumhurbaşkanılığı; parlamenter demokrasilerde, esas itibariyle,
temsili bir makam olup, icraat makamı değildir.Önemli olan, o
makama seçilen kişinin, hukukun üstünlüğüne dayalı,
özgürlükçü,demokratik ve laik devlet düzenini içselleştirerek,
bu ilkelerden sapmadan, Anayasanın tanıdığı, pek de
azımsanayacak olan kısıtlı yetkilerini kullanarak ve vakarlı ve
milletine güven veren bir duruş sergileyerek, içeride ve dışarıda,
Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini en iyi şekilde
temsil etmektir.
Tayyip Bey; son
günlerde giderek tırmanan ve halkımızı bölen ve ayrıştıran
kışkırtıcı ve bölücü söylemleriyle, Türk Milletinin tümünü
kucaklayamayacağını ve temsil edemeyeceğini, Anayasanın aradığı
yasal koşulları taşısa da, Cumhurbaşkanlığı makamına yakışan
ehliyette bir kafa ve düşünce yapısına ve etik değerlere sahip
olamadığını, bu makama çıkması halinde, Anayasanın emrini
çiğneyerek, partisinin genel başkanı ve başbakan gibi, kaldığı
yerden mesaisine devam edeceğini, buna ilaveten de, aslında,
parlamenter sistemlerde olmaması gereken fazlalıktaki Anayasada
belirtilen Cumhurbaşkanlığı yetkilerini, sınırlarını da
zorlayarak kullanacağını ve tek başına ülkeyi yönetmeye
kalkarak, ülkemizde bir kaos ortamının yaratılmasında baş rol
oynayacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Bu nedenle,
değerli seçmen halkımız, oy vermeden önce bu acı gerçeği
görmeli ve karanlık bir tünelde yol almakta olan ülkemizin, bu
karanlık tünelden aydınlığa çıkabilmesi, ülkemizde aksayan ve
kör topal yürütülmeye çalışılan, hukukun üstünlüğüne
dayalı, demokratik,laik ve özgürlükçü parlamenter sistemin,
tamamen ortadan kalkmaması adına, ülke için tehlike saçan,
yargıda aklanmadığı için, kendisi ve aile fertleri hakkındaki
yolsuzluk iddilarının kiri ve izi üzerinde bulunan Tayyip Bey'e
oy vermemeli ve onu, vatana ihanet dışında hiçbir hukuki
sorumluluğu bulunmayan o yüce makama çıkarmamalıdır.
Buradan,
özellikle,Tayyip Bey'in oy tabanının ekseriyetini teşkil eden ve
kendilerini, meydanlarda sürekli olarak sahte ve gerçek dışı bir
şekilde, mağduriyet, ezilmişlik ve horlanmışlık edebiyatı
yaptığı için, Tayyip Bey ile özdeşleştiren ve onu
kendilerinden biri gibi gören ve bu nedenle kendisine sempati
duyarak sürekli oy veren, şehirlerimizin varoşlarında yaşayarak
yaşam mücadelesi veren; ülkemizde milli gelirden kişi başına
düşen payın çok azını alan, adaletsiz gelir dağılımı
yetmiyormuş gibi, varlıklılarla aynı oranlarda KDV ve ÖTV gibi
vasıtalı vergiler ödemek zorunda kalarak inim inim inleyen, iş
bulamayan, günlerinin çoğunu aç geçirmek zorunda kalan, bir iki
göz gecekondularda yaşayarak, seçim dönemlerinde Tayyip Bey'in
vereceği seçim rüşveti olan sadakaları beklemek zorunda kalan
şehirli yoksul seçmenlerle, hayvancılık öldürüldüğü için,
kışın ocağında yakacak tezek bulamayan (Tezek:büyükbaş
hayvanların yaş boklarını, belli kalıplar halinde duvara
yapıştırıp güneşte kurutarak elde edilen, en ilkel bir yakıt
türüdür.) doğu ve kırsal kesimdeki
yoksul vatandaşlarımıza sesleniyorum; bir kendi halinize ve
yaşamınıza, lütfen, bir de, sizin, oylarınızla sınıf atlatıp
zengin ettiğiniz, buna rağmen, sizlerin saf duygu ve vicdanlarınızı
sömürerek, hala, kendisini ezilmiş, horlanmış, mağdur edilmiş,
toplumdan dışlanmış,kendisine zenci muamelesi yapılan, kendisini
sizlerden birisiymiş gibi, gariban ve mağdur olarak göstererek,
gözlerinizi boyayıp sizlerden oy dilenen Tayyip Bey'in ve aile
fertlerinin bugün ulaşmış oldukları hayat seviyelerine, gerçek
yüzlerine, yaşantılarına, kaynağını açıklamakta
zorlandıkları ve sadece bizlerin bilebildiği görünen
servetlerine, oğullarının gemilerine, Tayyip Bey'in Ankara Atatürk
Orman Çiftliğini talan ederek, pek gerekliymiş gibi, kendisi için
inşa ettirdiği saray benzeri Başbakanlık binasına, İstanbul
Dolmabahçe Sarayındaki çalışma ofisine rağmen, bunu yeterli
görmeyerek İstanbulun Anadolu yakasında bulunan boğaz manzaralı
Vahdettin Köşkünü Cumhurbaşkanlığına seçildiği taktirde
kullanmak üzere hazırlatarak, çevredeki konut sahiplerini buradan
kovmak istemesine, daha Cumhurbaşkanı seçilmeden seçilmiş gibi
planlar yaparak,yandaş televizyonlardan bunu açıklamasına, kutsal
kitabımız kuranı ve ezanı dahi propagandasına alet etmesine,
Cumhurbaşkanlığı forsunu, seçim reklamlarında kullanarak,
Cumhurbaşkanı seçilmiş ve mazbatasını eline almış bir
Cumhurbaşkanı algısı yaratmasına, bir bakınız ve bu lüks,
zenginlik, makam,mevki,saltanat ve şatafat meraklısı Tayyip
Bey'in, artık sizlerden birisi olmadığını, onun sınıf
atladığını ve hepinize tepeden baktığını,Cumhurbaşkanı
seçilmesi halinde, durumunuzda bir iyileşmenin olmayacağı gibi,
durumunuzun daha da kötüleşeceğini, ona oy verip Cumhurbaşkanı
seçilmesine katkı yapmanız halinde, hakkındaki yolsuzluk
iddialarından dolayı kendisinden hesap sorulamayacak olan Tayyip
Bey'in, yargıdan kaçma isteğinin hayata geçeceğini, ülkenin,
karanlık bir tünel içinde, bir meçhule doğru ilerlemeye devam
edeceğini, sakın unutma ve bu gerçekleri düşünerek oyunu
kullan.
Yazımızı
sonlandırmadan önce, İşçi Partisi lideri Sayın Doğu PERİNÇEK'
e de, çatı adayı Ekmeleddin Bey'i boykot kararını yeniden gözden
geçirerek kaldırdıkları ve vatanseverliklerini bir kez daha
gösterdikleri için, buradan alenen teşekkür ediyoruz.
Seçimlerin,
şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını gönülden
diliyoruz. 06/08/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder