Bunların,
yani, AKP iktidarı ve yandaşlarının tek sorunları ESAD olup,
kafa kesen ve sınırlarımıza dayanarak bizimle komşu haline gelen
IŞİD, onlar için asla bir sorun değildir.
Kendileri Sünni
ya, Şii ESAD'ın devrilmesi için, yıllar önce bir adım
attılar ve ESAD'ı devirmek için bazı çevrelere söz
verdiler ve hevesleri de kursaklarında, ESAD ise dimdik ayakta kaldı
ya, hırslarından, bu büyük başarısızlıklarından,
hatalarından ve öngörüsüzlüklerinden
dolayı, büyük bir hazımsızlık içindeler.
ESAD'ın
devrilmesi için, vaktiyle, IŞİD dahil, ESAD muhalifi silahlı
örgütlere yardım ettiklerinden dolayı, daha sonra bölge
için büyük bir tehlike haline gelen ve önüne
geldiği yeri işgal eden, sınırımızdaki Kobani'ye dayanarak,
adeta ülkemizin sınır komşusu haline gelen vahşi IŞİD
terör örgütü bile, onlar için hiç
önem arz etmiyor.
IŞİD
Kobani'yi işgal etmiş, onların umurlarında bile değil, sadece,
Osmanlı hayranlığından ve tarihten gelen hassasiyetlerden dolayı,
o bölgede bulunan ve Türk toprağı sayılan Süleyman
Şah Türbesi ve türbeyi koruyan askerlerimiz için,
haklı bir endişe duyuyorlar o kadar.
Zira, bırakınız
Suriye sınırları içindeki, ülkemizin yasal ve resmi
sınırları içindeki, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün büst ve
heykellerine, okullarına yönelik PKK saldırıları dahi,
umurlarında değil, onları korumak için herhangi bir tedbir
almadıkları gibi, bu konuda en ufak bir üzüntü ve
hassasiyet duymadıklarını hep birlikte görüyor ve
izliyoruz.
Bu Hükumet,
Türkiye Cumhuriyetinin ulusal sınırları içindeki kendi
toprakları olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki
toprakların, PKK ve yandaşları tarafından ülkemizden fiilen
koparılmasına ses çıkarmama ve çözüm
süreci adı altında bu bölünmeye resmiyet kazandırma
gayreti içindeyken, Suriye toprağı olan ve PKK'nın Suriye
kolu PYD'nin hakimiyeti altındaki, Suriye Kürtlerinin
yaşadıkları Kobaniye mi sahip çıkacak, Meclisten
geçirdikleri tezkereyi, Kobani'yi, IŞİD istilasından
korumak için mi çıkarttılar zannediyorsunuz?
Öyle
zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
Nitekim,
Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU, baklayı ağzından çıkararak,
CNN Televizyonuna verdiği demecinde; IŞİD işgaline karşı,
sadece Kobani'ye yönelik sınırlı bir askeri harekata sıcak
bakmadıklarını, ancak, ESAD'ı devirmenin de içinde yer
alacağı bir paket programı uygulamaya koymak üzere, Suriye
içine asker sokabileceklerini açıklamak zorunda kalmış
ve CHP'nin, AKP iktidarı tarafından Meclisten istenen yurt dışına
asker çıkarma iznine ilişkin tezkerenin, IŞİD belasını
yok etmekten ziyade, ESAD'ı devirme amacı taşıdığına ilişkin
öngörüsü, gerçeklik kazanmış ve CHP'nin
tezkereye ret oyu vermekteki haklılığı, net bir şekilde ortaya
çıkmıştır.
Başbakan
DAVUTOĞLU'nun; ESAD'ı devirmeye kadar uzanması koşuluna bağladığı
Türkiye'nin Suriye'ye asker gönderme kararı ve niyeti,
ABD'den gelen mesajlara bakılırsa, ABD tarafından onay görmemiş
olup, ABD, koalisyonun Suriye'ye yönelik hava ve kara
operasyonunun, IŞİD'i durdurma ve yok etme amacı ile sınırlı
olduğunu, henüz, ESAD'ı devirme planlarının bulunmadığını
açıklamış ve AKP iktidarının başı DAVUTOĞLU, bu kez
de, ESAD takıntısından dolayı,Uluslar arası kamuoyu nezdinde
itibar kaybetmiş ve hüsrana uğramıştır.
En önemlisi
de, ESAD görevi başında kaldığı sürece, ülkemize
doğrudan saldırmadıkları taktirde, DAVUTOĞLU ve yandaşlarının
gündemlerinde, kafa kesen Sünni IŞİD terörü ve
ve belasını yok etme gibi bir endişe ve sorunlarının olmadığı,
gün yüzüne çıkmıştır. 7/Ekim/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder