Ne olduğu
belirsiz çözüm sürecinin ruhuna el fatiha.
Karşılıklı
olarak güvenin bulunmadığı,neyi müzakere ettiklerinin
sınırlarını çizemedikleri, daha doğrusu, karşılıklı
olarak, çözüm sürecine ilişkin beklentilerini
net ve samimi olarak birbirlerine açıklayamadıkları, her
iki tarafın da iki yüzlü davrandıkları, bu nedenlerle
de, daha başından ölü doğan çözüm
sürecinde, karşılıklı olarak çekilen silahlar ve
restleşmelerle, ölü doğan çözüm
sürecinin sonuna gelinmiş ve taraflar, sürecin cenaze
namazını kılmak için abdestlerini almaya başlamışlardır.
Başbakan Ahmet
Bey yaptığı konuşmalarında, PKK ve yandaşlarına meydan okumuş,
bir takım yasalarda değişikliğe gidileceğinin haberine vererek,
PKK şiddetini, polis şiddeti ile önlemeye çalışacaklarını
ve çözüm sürecinin sonlandığını üstü
kapalı ilan etmiştir.
Ahmet Bey, bir
Başbakana ve devlet adamı ciddiyetine yakışmayacak şekilde, bir
toma yakarlarsa, onun yerine beş toma, on toma alınacağını beyan
ederek, PKK ve yandaşlarının eylemlerini polis şiddetiyle
önleyeceklerini duyurmuştur.
Günaydın
Ahmet Bey, ülke yakılıp yıkıldıktan ve yaklaşık 40
vatandaşımızın hayatlarını kaybetmesinden sonra, PKK terör
örgütüyle pazarlığa girilmemesi gerektiğini, PKK'ya
elinizi verince kolunuzu kaptıracağınızın farkına ancak
varabildiniz.
Bu engin ön
görünüzden dolayı, kutluyoruz sizi.
PKK militanları
bir taburumuza saldırma girişiminde bulundu, siz de uçaklarımızı
havalandırarak onlara bomba yağdırdınız.
Bu mudur çözüm
süreci?
İmralı
adasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlü
olup, her başınızın sıkıştığında yardım etmesi için
ayağına heyetler gönderdiğiniz, bu konuda kıt imkanlarıyla
size elinden gelen yardımı yapan çözüm sürecindeki
yol arkadaşınız ve müttefikiniz ÖCALAN'ın yüzüne
nasıl bakacaksınız? Çözüm sürecinin ruhunu
teslim ettiğini ona nasıl açıklayacaksınız?
Çözüm
sürecini ağzınıza burnunuza bulaştırarak onun ölümüne
sebep olduğunuz için, muhatabınız ÖCALAN dan özür
dileyecek misiniz? Merak ediyoruz doğrusu.
Ahmet Bey
açıkladılar, yasa çıkaracaklarmış ve kamu
mallarına zarar veren kişilere, verdikleri zararı tazmin
ettireceklermiş. İlahi Ahmet Bey, hiç güleceğimiz
yoktu, zaman gülme zamanı değil ama, yine de gülmekten
kendimizi alamadık, Ahmet Beyciğim, bunun için yeni bir
yasal düzenleme yapmaya gerek yok ki, bizim mevcut yasalarımıza
göre de, haksız fiil ile verilen zararlar, haksız fiilde
bulunan kişi veya kişilerden dava yoluyla talep edilebilir. Yeni
bir yasal düzenlemem yapma zahmetine katlanmayınız, vaktinizi
boşa harcamayınız.
Burada bir yasa
eksikliği ve yasal sorun yok. Asıl sorun,siz iktidar olarak, ülkeyi
yakıp yıkan PKK ve yandaşlarını anında tespit edip delilleriyle
birlikte yakalayabilme ve adalete teslim edebilme becerisini gösteren
bir yönetim sergileyebilecek misiniz?işte biz bundan emin
değiliz.
Ahmet Bey,
güzel hoş da, diyelim ki, kişi ve kamu mallarına yakıp
yıkarak zarar veren kişi veya kişileri delilleriyle ele geçirip
adalete teslim ettiniz ve meydana getirdikleri zararları
gidermelerini kendilerinden talep ettiniz, çoğu kaçak
elektrik kullanan ve bugüne kadar devlete bir kuruş elektrik
parası borcunu ödemeyen veya ödeyemeyen, onların
borçlarını da bizlerden tahsil ettiğiniz yoksul ve
kaybedecekleri hiçbir şey bulunmayan o kişilerden verdikleri
zararların karşılığı olan paraları nasıl tahsil edeceksiniz,
onu hiç düşündünüz mü, yoksa
düşünmeden laf olsun torba dolsun, dostlar alış verişte
görsün, PKK ve yandaşlarıyla mücadele edeceğiz
görüntüsü verilsin diye mi bu lafları
ediyorsunuz?
Çok af
edersiniz ama, yoka, verdiklere zarara karşılık olarak, PKK ve
yandaşlarının kıçlarındaki donlarını mı almayı
düşünüyorsunuz? 15/10/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu
Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder