Tayyip Bey'in
kanlı bıçaklı olduğu ve devirmeye çalıştığı Esat,
umduğumuzdan daha çetin ceviz çıktı.
Ne demişler,
umduğunu değil bulduğunu yersin.
Demek ki, dış
politikada başarılı olmak ve bulduğunu değil de umduğunu yemek
istiyorsan, komşularınla iyi geçinmek ve komşu ülkelerin
işlerine karışmayacaksın.Karıştığın anda, ileride
olabilecekleri de düşeneceksin ve kabul edeceksin.
Tayyip Bey'in;
dostu olduğunu söylediği Putin, aynı zamanda Esadın da dostu
olup,Rusya'nın çıkarları, Putin'in Esadın arkasında durmasını
gerektiriyor.
Putin, Esada
olan açık desteğini, silahlı güçlerini ve savaş uçaklarını
Suriye'ye göndererek Dünyaya ilan etmiştir.
Putin, bununla
da yetinmemiş ve ülkemin menfaatleri açısından, öncelikli
dostum Esat'dır diyerek,savaş uçaklarıyla ülkemizin hava
sahasını ihlal etme cüretini de göstermiştir.
Rus savaş
uçaklarının, kısa aralıklarla, üst üste gelen hava sahamızı
ihlal eylemlerinin, bir hata sonucu, istenmeden gerçekleştiğini
iddia etmek, insanın aklıyla alay etmektir.Putin, açıkça Tayyip
Bey'in sabrını ölçmek amacıyla, Türk hava sahasını kasıtlı
olarak ihlal etmektedir.
Peki,Tayyip
Bey'in bu ihlallere karşı tepkisi ne olmuştur, angajman
kurallarını devreye sokarak,gerekli olan askeri cevabı verebilmiş
midir?Tabii ki verememiştir. Verebilmesi de mümkün değildir.
Tayyip
Bey;"Bize yapılan saldırı Nato'ya yapılmıştır. Rusya ile
olan ilişkilerimiz malumdur. Ama Rusya, Türkiye gibi eğer bu
konuda birçok işbirliğini yapmış olduğu dostunu da kaybederse,
çok şeyi kaybeder. Bunun bilinmesi lazım.Buna tabii bizim
sabretmemiz mümkün değildir. " diyerek, sadece laf
üretmiştir.
Tayyip Bey
yanılmaktadır,dış politika; diplomatlara monşer diyerek onları
küçük gören Tayyip Bey'in sandığı gibi, öyle basit bir mesele
değildir, herhangi bir konuda dış politika üreterek, bir karar
verip uygulamaya geçmeden önce, ileride ortaya çıkabilecek;
insani, askeri, siyasi,diplomatik,ekonomik ve ticari, olası tüm
ihtimallerin masaya yatırılarak tatışılıp değerlendirilmesi
gerekir.
Örneğin,
Suriye ve Esat konusunda bir dış politika üretip uygulamaya
konulmadan önce, ülkenin jeopolitik konumu, sınırları,
sınırlarının güvenliği, ülkenin dış ticaret performansı,
döviz stokları, cari açık mikarı, dış ticarette meydana
gelecek olası bir kriz ve tıkanmanın, ülke ekonomisine
verebileceği zararlar, kendisine karşı şahin bir dış politika
ürettiğiniz ve uygulamaya koyduğunuz Suriye'nin, sıkıştığı
anda destek görebileceği ülkelerin gücü ve bu ülkelerle
aramızdaki ekonomik ve ticari işbirliği ve ilişkiler, Suriye'nin
yanında yer alabilecek olan ülkelerle aramızda çıkacak olan
olası bir siyasi ve askeri gerginlik ve çatışma nedeniyle, bu
ekonomik işbirliği ve ticari ilişkilerin bozulması ve kesintiye
uğraması halinde, bunun ülkemiz ekonomisine ve ticaretine
verebileceği zararlar, önceden masaya yatırılarak tartışılmalı
ve tüm ihtimaller değerlendirilerek, akılcı ve ülke
menfaatlerine uygun bir karar alınmalıydı.
Böyle
yapılmadığı içindir ki; şu anda Suriye ve Esat yanında yer
alarak gövde gösterisine giren ve askeri güç kullanmaya başlayan
Rusya'nın savaş uçaklarının Türk hava sahasını ihlal ederek
uçaklarımızı taciz etmesine rağmen, Tayyip Bey sadece laf
üretmekte ve Rusyanın, dostunu ve çok şey kaybedeceğini,bu
tacizlere bizim sabır gösteremeyeceğimizi söylemekle yetinmiştir.
Tayyip Bey şunu
iyi bilmelidir ki; Rusya ile dostluğumuzun bozulması halinde, çok
şey kaybedecek olan Rusya değil, ülkemiz ve Türk halkıdır.
Ülkemizin;
ısınmada ve sanayisinde kullandığı doğalgaz'ın büyük bir
miktarı, Rusyadan satın alınarak ithal edilmekte olup, ülkemize
gaz sevkiyatı yapan doğalgaz muslukları, Rusyanın ve dolayısıyla
Putin'in elindedir. En basitinden,doğa lgaz yönünden Rusyaya
bağımlı olmamız ve de Rusya ile olan diğer ticari ilişkilerimiz
düşünüldüğünde, Rusya ile aramızda baş gösterecek olan bir
siyasi ve askeri gerginlik halinde, doğalgaz ithali ve ülkemizde
üretilen ürünlerin Rusyaya satışında ve ihracında meydana
gelecek olan tıkanmanın, zaten açık veren dış ticaret dengemize
ve cari açığımıza, halkımızın ısınmasına ve sanayi
üretimimize vereceği zararlar dikkate alındığında; Tayyip Bey,
çok şey kaybedecek olan ülkenin, Rusya değil, Türkiye olacağının
farkında mıdır acaba?
Ülkenin bunca
sorununa, ülkemizin, içeriden ve dışarıdan sarıldığı ateş
çemberine rağmen, Tayyip Bey'in meşgul olduğu işlere, saray
kabullerine, muhtar ağırlamalarına, üstüne vazife olmadığı
halde burnunu soktuğu seçim işlerine baktığımızda,Tayyip
Bey'in ülkemizi saran çok ciddi tehlikelerden habersiz olduğunu
söyleyebiliriz. 07/10/2015
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder