AKP Genel
Başkanı ERDOĞAN;dün (13/04/2020),Tarabya’daki Huber Köşkü’nde
video konferans yöntemiyle düzenlenen kabine toplantısının
ardından yaptığı açıklamada, “Ülkemiz sadece koronavirüsten
değil aynı zamanda bu medya ve siyaset virüslerinden de inşallah
kurtulacaktır” demiş.
Virüs;artık,
hepinizin çok iyi öğrendiği gibi,bakterilerden daha küçük
olan, hastalık yapma özelliğine sahip, canlı bir hücre
içerisinde canlılık özelliği gösteren, DNA ve RNA’ya sahip
ancak elektron mikroskobunda görülebilen parazitlerdir.
Yani, vürüs'ün
en belirgin ve zarar veren özelliği,girdiği insan hücresinin
içinde canlılık göstererek,insanlarda hastalık yapma özelliğine
sahip olmasıdır.
ERDOĞAN'a
göre, demokrasinin tanımı;sadece, kendisine ve
yandaşlarına,kendisine koşulsuz biat eden AKP mensuplarına
tanınan,en başta düşünce ve düşünceyi açıklama,hatta
hakaret etme ve sair özgürlükler toplamı olduğu için,kendisi
gibi düşünmeyen ve düşünce açıklayan,kendisinin yanlışlarını
haklı olarak eleştiren tüm muhalif kişileri,medyayı ve
siyasetçileri, Koronavirüs gibi tehlikeli ve öldürücü ilan
etmiş ve bu muhalif,doğruları söyleyen medya ve siyaset
virüslerinden kurtulmak için onlara da savaş açacağını, açıkça
ilan etmiştir.
ERDOĞAN'ın bu
meydan okuyan beyanı,kırıntısı dahi kalmayan ve artık virüs
gibi gözle görülemeyen demokrasimizi tamamen yok edecek talihsiz
ve çok tehlikeli bir beyandır.
ERDOĞAN;bize
göre siyaset ve medya virüsleri benzetmesiyle,kırıntısı dahi
kalmayan demokrasiden tamamen kurtularak,tek adamlığının
yanısıra,ülkeyi tek ses olarak,dikensiz gül bahçesi gibi idare
etmenin planlarını kurmaktadır.
Koronavirüsle
mücadele de göstermiştir ki;virüslerle mücadele ve onları
tamamen yok edebilmek,asla mümkün değildir,bu mücadelenin bir
bedeli olmaktadır.Her akşam Sağlık Bakanlığı açıklamakta ve
yüzlerce kişi bu mücadelede can vermektedir.
Hergün,tıp
adamları televizyonlara çıkarak;ilacı ve aşısı olmayan
Koronavirüsle mücadele ve onları zararsız hale getirebilmek
için;insanlar olarak, dengeli beslenmek ve vücudumuzun bağışıklık
sistemini güçlendirmek, zorunludur.
Virüsler,sürekli
mutasyon'a uğrayarak girdikleri hücrelere zarar vermeye devam
etmektedir,bulunacak aşının da sürekli bir yararı
bulunmamaktadır.
Bu
nedenle,virüslerle savaşmak ve mücadele etmekte, kalıcı ve en
etkili yol,virüslere karşı onları yok edecek antikor
üretebilmektir.Bunun tek yolu da,vücudumuza sahip
çıkarak,vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmaktır.
Bu tıbbi
gerçekler karşısında,biz Sayın ERDOĞAN'a buradan, nazçizane
olarak diyoruz ki;gerçekten, demokrasiden yanaysan,demokrasiye
musallat olan virüslerle mücadele etmek ve demokrasiyi virüslerden
korumak istiyorsan,demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından olan
düşünce ve düşünceyi açıklama ve basın
özgürlüklerini,medya'yı, hiç ayrım yapmadan koruyup
kollayacaksın,diğer tüm insan hak ve özgürlüklerine sahip
çıkacaksın,yargı bağımsızlığını ve güçler ayrılığını
tesis edeceksin,şeffaf olacaksın,muhalefet partilerini ve zaten yok
olan muhalif basını ve medyayı özgür bırakacaksın,senin gibi
düşünmeyenlere,seni suç işlemeksizin sadece ağır bir şeklilde
eleştireneleri hoş göreceksin,onlara tahammül edeceksin,gerçek
demokrasinin tüm gereklerini yerine getireceksin.
Bu şekilde
demokratik bağışıklık sistemi güçlenmiş,direnç
kazanmış,demokrasi karşıtlarına karşı antikor üreterek savaş
açabilen toplumlarda, Koronavirüs'ü yok etmek işten bile
değildir.
Tabi,sizler;
gerçek demokrasiden yana iseniz. 14/04/2020
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder