Devlet
Övünç Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni’ne katılarak madalya
ve beratları sahiplerine veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu törende
yaptığı konuşmasında; "Bizi üzen, bu süreçte verdiğimiz
şehitlerimizdir. Geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana 300'ün
üzerinde asker ve polisimizi şehit verdik. Ama ne kazandık biliyor
musunuz? Bu toprakların vatanımız olduğunu dosta düşmana bir
kez daha gösterdik. Bu önemliydi.”
Kulağa hoş da
gelse,daha önce bu ülkenin Başbakanı olarak ülkeyi 13 yıl
yöneten ve daha sonra da, Cumhurbaşkanı olmasına rağmen, hem
Cumhurbaşkanı ve hem de fiili Başbakan olarak, bu ülkeyi tek
başına ve tek karar sahibi olarak, anayasa dışı yönetmeye devam
eden Tayyip Bey'in bu beyanları; bize göre,kendisinin bu ülkeye
yaptığı kötülüklerine, kötü ve hatalı politikalarıyla
ülkede yarattığı kaos, terör bataklığı ve kan gölüne
mazeret üreten, bir anlamda ülke insanlarına yaptığı
kötülüklerin üzerini örtmeye yönelik, içi boş hamasi
beyanlardır.
Geçtiğimiz Temmuz
ayından bu yana 300'ün üzerinde askerimizi ve polisimizi şehit
verdiğimizi, bu şehitlerden üzüntü duyduğunu belirten Tayyip
Bey,bu kaybettiğimiz 300 şehidimizin; bizlere,dostumuza ve
düşmanımıza, adına şehit oldukları bu toprakların vatanımız
olduğunu gösterdiğini, bunun bir kazanç olduğunu beyan ediyor.
Ne kadar acı, üzücü
ve yanlış bir tespit ve değerlendirme.
Tayyip Bey'i
bilemeyiz ama, biz kendimizi bildik bileli, üzerinde yaşadığımız
bu toprakların vatanımız olduğunu, buradan başka bir vatanımız
olmadığını, yaklaşık yüz yıl önce,emperyalist düşman
devletleriyle yapmış olduğumuz, daha geçtiğimiz günlerde
zaferini kutladığımız Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları
sırasında verdiğimiz milyonlarca şehidimiz ve onların
akıttıkları kanlarla, bu toprakların vatanımız olduğunu
biliyor ve kabul ediyoruz.
Dost ve
düşmanlarımız da, şu anda üzerinde yaşamakta olduğumuz
toprakların, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında şehit olan
atalarımızın akıttıkları kanlarla vatanımız olduğunu zaten
bilmekteler.
Bu gerçeği, Temmuz
ayından bu yana 300 şehit vererek, dosta ve düşmana yeniden
göstermenin ne gereği vardı?
Bu toprakların,
vatanımız olduğunu göstermek için, daha ne kadar şehit
vereceğiz?
Bu toprakların
vatanımız olduğunu, şehitler vermeden göstermenin başka yolu
yok mudur ki?
İlla ki kan mı
dökmek lazım, bu ülke toprakları, vakti zamanında kan dökülerek,
şehitler verilerek vatan haline getirilmiş ve dost ve düşman
cümle aleme ilan edilmiş değil midir?
Bu toprakların
vatanımız olduğunu; ülkeyi, yurtta sulh, cihanda sulh ilkesinden
ayrılmadan iyi bir şekilde yöneterek de, dost ve düşman cümle
aleme göstermek mümkündür.
Sonra, bu lanet
olası terör savaşının kimlerle yapılmakta olduğunu bir
düşünsenize, 300 şehit verdiğimiz çatışmaların karşı
tarafında yer alan terörist kişler de, bizim vatandaşlarımız
değil midir, onların dedeleri de, Çanakkale ve Kurtuluş
Savaşlarında bu vatan toprakları için kanlarını akıtarak şehit
olmamışlar mıdır?
Tayyip Bey;
gerçeklerin üzerini örtmek, 300 şehidimizin acılarını
unutturmak amacıyla,böyle hamasi ve yanıltıcı beyanlarda
bulunacağına, öncelikli olarak, ülkenin adım adım, bu terör ve
kaos ortamına ne şekilde, hangi yanlış politikalar, ihmaller, göz
yummalar ve politik çıkar hesaplarıyla getirildiğini düşünmek
ve bunun öz eleştirisini yaparak hesabını da vermek durumundadır.
23/03/2016
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder