Başkent
Ankara'nın göbeği ve kalbi olan Kızılay Meydanında bugün
(13/03/2016) saat 18.45 de yeni bir patlama.
Son bir yıl
içinde, peş peşe bu kaçıncı patlama?
Ankara Tren
Garı önünde, Devlet Mahallesi Merasim Sokakta ve en yenisi, bugün
Kızılay Meydanında vuku bulan üçüncü patlama, hani bir laf
vardır ya, bir olur,iki olur ve üçüncüsü bok olur diye.
Evet, bizi
yönettiklerini zanneden kerametleri kendilerinden menkul
yöneticilerimiz; sizlerde biraz insaf, vicdan, insanlık, onur ve
utanma duygusu varsa eğer,bu sefer sakın ola ki, “ terörü
lanatliyoruz, terörü kınıyoruz, en kısa zamanda faillerini
bulacağız ve adalete teslim edeceğiz” diye açıklama yapmayın.
Biz, terörü ve teröristi değil, kötü yönetim ve yanlış
politikalarınız ile ülkemizde bu terör ortamını yaratan siz
yöneticileri lanetliyoruz ve sizlerden, terörü lanetliyoruz
açıklaması yapmanızı istemiyoruz ve beklemiyoruz, beklediğimiz
ve istediğimiz tek açıklama; “halkımızdan özür diliyoruz,
biz bu ülkeyi yönetemediğimizi artık gördük ve anladık, bu
nedenle en doğru olanı yaparak, istifa ediyoruz”
demenizdir.Ancak, bu cesareti ve olgunluğu gösteremiyeceğinizden
de eminiz.
Siz, bu ülkeye
başkanlık sistemini getirseniz, bu ülkeye başkan olsanız değişen
ne olacak ki?
Sizin
gücünüz;ancak. anayasal ve barışcıl toplantı ve gösteri
yürüyüşü haklarını kullanarak düşüncelerini açıklayan
halkımıza,gazetecilik yaparak halkına bilgi aktaran, iktidarınızın
beceriksizliğini ve kötü yönetimini halkına aktararak demokratik
baskı grubu görevlerini yerine getiren ve sayılarını git gide
azaltmaya çalıştığınız muhalif ve bağımsız gazetecilerimize
ve sizleri eleştiren muhalif halkımıza ve yazarlarımıza yetmekte
ve her türlü anayasa ihlalini bizzat kendiniz yapmanıza ve suç
işlemenize rağmen, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere,
görevlerini yapan yargı organlarımıza ve demokratik
kuruluşlarımıza yetmekte, aczinizi, anayasa ihlallerinizi, kötü
yönetiminizi örtbas etmek için de,vatandaşlarımızı ve
gazetecilerimizi,cumhurbaşkanına hakaret suçlamaları ve davaları
yoluyla, yıldırmaya ve susturmaya çalışıyorsunuz.
Ancak bu
davalar da, sayıları azalmış olsa da, bağımsızlıklarını ve
tarafsızlıklarını koruyabilen yürekli hakimlerimizin; son
günlerde, ülkemizde anayasanın öngördüğü koşullarda ve
vasıflarda, tarafsız ve partisiz bir cumhurbaşkanının olmadığına
ilişkin, anayasal ve manidar gerekçelerle vermeye başladıkları
beraat kararlarıyla geri tepmeye başlamış ve bu beraat kararları,
ülkemizde sonlanmak üzere olan özgürlükçü demokrasinin yeniden
tesisi adına, umut olmaya başlamıştır.
Bu makalemizi
yazmaya devam ettiğimiz saat 20.00 itibariyle, patlamanın acı
bilançosu konusunda henüz resmi bir açıklama dahi yapamıyorsunuz.
Çünkü yüzünüz kalmadı, bu sefer acaba ne diyelim de halkımızı
teskin edelim diye düşünmeye devam ettiğinizi ve bu arada yayın
yasağı koyma hazırlığı içinde olduğunuzu zannediyoruz.
İstifa etmeyi,
hiç ama hiç düşünmediğinizi ve istifa etmeyeceğinizi çok iyi
biliyoruz.İktidarda kaldığınız sürece, her geçen gün,
elinizin daha da kanlandığını sakın unutmayınız.
Sizlerden son
bir isteğimiz; sakın, “zaman. bir ve beraber olma zamanıdır”
diyerek, büyük laflar edip, sorumluluğunuzu örtbas etmeye,
eleştirilmemeye yeltenmeyiniz.Sizin bu konularda söz söylemeye,
halkımızdan sakin ve sağ duyulu olmalarını istemeye hakkınız
kalmadı, size tanınan krediyi tamamen tükettiniz.
Asla
unutmayınız, teröristlerin asli görevleri, adı üzerinde terör
yapmak, kaos yaratmak, kendi amaçları için masum vatandaşlara
zarar vermek, onları öldürmek ve yaralamaktır. Onlar, sizin gibi
beceriksiz olmadıklarını, görevlerini en iyi şekilde
yaptıklarını gerçekleştirdikleri eylemlerle ortaya koyuyorlar.
Sizler ne yapıyorsunuz, görevinizi yerine getirebiliyor musunuz?
Unutmayın, siz yönetenlerin asli görevi de, teröre ve teröriste
engel olmaktır.Onları lanetleyerek, faillerini bularak, görevinizi
yapmış olmuyorsunuz. Önemli olan, testiyi kırdırmamaktır, testi
kırıldıktan sonra kıranı bulsanız ne olacak, ölen
yurttaşlarımızı geri getirebilecek misiniz?
Sizlerden artık
kötü yönetiminiz ve ülkeyi kan gölüne çevirerek halkımızın
en tabii hakkı olan yaşam hakkını teminat altına alamadığınız
için utanç duymanızı, bu utancınızı da istifa ederek
kanıtlamanızı bekliyoruz.
Nihayet bir
açıklama geldi, çok sayıda ölü ve yaralı,içimiz yanıyor.
Patlamada ölen
yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil
şifalar, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı ve geçmiş
olsun dileklerimizi sunuyoruz.13/03/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder