Yok beyler,
artık aklınızı başınıza toplayınız ve takım tutar gibi körü
körüne parti tutmayınız.
Bizi yönetmekte
olan iktidarın, ülkeyi yönetme akıl ve kabiliyetini tamamen
yitirmiş olduğu gerçeğini artık görünüz ve kabul ediniz.
İktidarın
aklı ve fikri, iktidarımı sürdürebilmek için ne yapabilirim de.
İktidar,
demokrasiden ve özgürlüklerden korkuyor, demokrasiden ve
özgürlüklerden uzaklaşıldıkça, iktidarlarının ömrünün
uzayacağını ve koltuklarını koruyacaklarını düşünüyorlar,
bilmiyorlar ki, demokrasi ve özgürlüklerden uzaklaşıldıkça,
ülkemiz terör batağına daha da saplanacak.
Aslında,
iktidar'ın terörü önlemek gibi bir derdi de yok, terör olmuş,
masum insanlarımız hayatlarını kaybetmiş, onların umrunda
değil.
Bu iktidarın
on parmağından, terör kurbanı masum insanlarımızın ve şehit
edilen güvenlik görevlilerimizin kanları damlıyor.
Tüm bu olup
bitenlere rağmen, istifa akıllarına gelmiyor.Akılları sandığa
kilitlenmiş ve sandıktan çıktıkları sürece, ülkemize ve
insanlarımıza kötülük yapmaya devam edecekleri kesin.Bu nedenle,
ülkenin terör batağından çıkabilmesi görevi, sizlere ve
bizlere düşüyor.
Ankara, Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin Başkenti, bir yerde ülkeyi yöneten
iktidarların yatak odası. Peş peşe gelen Ankara katliamları da
göstermiştir ki, terör iktidarın yatak odasına girmiş ve cirit
atıyor.
Evet kabul
ediyoruz, terörle mücadele gerçekten çok zor bir iştir. Ülkemiz
ve ülkemizin polis ve askeri ne kadar güçlü olursa olsun, terör
ve terörist ile yapılan mücadele; cephesi, oyuncuları, ne zaman
ve nereden karşımıza çıkacağı belli olan nizami bir harp
olmayıp, cephesi, oyuncuları, ne zaman, nereden ve ne şekilde
ortaya çıkacağı belirsiz, gayri nizami bir harp olup, bu nedenle
terör ve terörist ile mücadele, terörü tamamen yok edebilmek
gerçekten zor bir iştir.
Bu nedenle,
terörle ve terörist ile mücadelenin en etkin yolu,siyasal iktidar
olarak akıllı olmak, akıllı iç ve dış politikalar üreterek
uygulamaya koymak, terörü yaratan ve besleyen hatalardan arınmak,
kısacası terör ortamını yaratan ve besleyen eylem,söylem ve
politikalardan uzak durmaktır.
Şu anda
iktidarda olan AKP'nin, bu akılcı politikaların çok uzağında
olduğunu, ülkemizdeki terör ortamını ve azgınlaşan terörü,
uyguladığı yanlış iç ve dış politikalarıyla, bizzat AKP
iktidarının yaratmış olduğunu, yarattığı bu terör canavarı
ile de başedemediğini görüyoruz.
Bu nedenle,
ülkemizi 14 yıldır idare eden AKP iktidarının nöbet değişimi
kaçınılmaz olmuştur.
Her terör
saldırısından sonra yapıldığı gibi, son Ankara katliamından
sonra da,siyasal iktidar yetkilileri; “şu anda birlik ve
beraberlik, aramızda kenetlenme ve tek vücut olma zamanıdır”
diyerek halkımıza çağrıda bulunmaktadır.
Düşünemiyorlar
ki; aslında, ülkemizin insanlarını bölen, ayrıştıran, ulus
olarak milli birlik ve beraberliğimizin altını oyanlar, bizzat
kendileridir. Bu ülkede bölücülük iktidardadır. Bu ne büyük
bir körlük ve çelişkidir Allahım.
Ülkemizde
peş peşe vukubulan katliamlara rağmen, insanların can
güvenliklerinden siyaseten sorumlu olan iş başındaki
siyasilerimizin, hiçbir şey olmamış gibi makamlarında oturmaya
devam ettiklerini,batı demokrasilerinde örneklerini gördüğümüz
istifa müessesesini işletmediklerini gördükçe kahroluyoruz.
Ama,
iş başka ülkelere gelince,Amerikada öldürülen 3 Müslüman
örneğinde olduğu gibi, mangalda kül bırakmadan, ABD Başkanı
Obama'ya dahi siyaset ve demokrasi dersi vermeye kalkışan Tayyip
Bey; “Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz,
tavrımızı ortaya koymak zorundayız, çünkü halk size oylarını
verirken, benim can güvenliğimi, mal güvenliğimi sağlayacaksın
diyor, eğer siz,bu tür bir olay karşısında sessiz kalırsanız,
dünya da size her zaman sessiz kalacaktır ve diyorum ki, unutmayın,
Dünya 5'ten büyüktür” diyerek nutuk atıyor,Obama'ya; “ Biz
siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz”
hatırlatmasını yapan, Paris katliamı nedeniyle de, siz ne iş
yaparsınız, sizin istihbaratınız yok mu diyerek, Fransa
yöneticilerinden hesap soran Tayyip Bey, yüzlerce vatandaşımızın
ve güvenlik güçlerimizin kanı ve cesedi üzerinde koltuğunda
oturmaya devam ediyor.
Bu
ne büyük bir çelişki ve tutarsızlıktır,anlayabilene aşk
olsun. 14/03/2016
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder