Bu iş
KILIÇDAROĞLU ile olmayacak gibi.
Başbakan
DAVUTOĞLU, AKP Genel Başkanlığından ve Başbakanlık'dan
kovulmuş, partisine yönelik veda konuşması yaparak helallik
istemiş, bunun üzerine, bizim KILIÇDAROĞLU, DAVUTOĞLU'nu
arayarak, ben hakkımı helal ediyorum demiş.
Anladığımız
kadarıyla, KILIÇDAROĞLU, 4.Mayıs darbesi olarak nitelendirdiği
DAVUTOĞLU'nun başına gelenlere çok üzülmüş olmalı ki, bir an
için duygusallığa kapılarak, DAVUTOĞLU'na üzüntülerini
bildirircesine hakkını helal ederek helallik veriyor.
DAVUTOĞLU'nun
başına gelenler nedeniyle, ana muhalefet partisi lideri
KILIÇDAROĞLU'nun; ne kendi şahsı,ne CHP ve ne de demokrasi adına,
üzülmeye ve DAVUTOĞLU'na helallik vermeye hakkı ve yetkisi
yoktur.
Ülkede zaten
demokrasi, hak, hukuk, özgürlük,parlamenter sistem ve anayasa yok
ki, DAVUTOĞLU'nun başına gelenlere demokrasi adına üzülelim.
Ülkemizde,
anayasaya uygun, özgürlükçü ve laik demokratik bir parlamenter
sistem yürülükte olsaydı, DAVUTOĞLU da, bu demokratik anayasal
sistem içinde anayasaya uygun bir şekilde Başbakanlık koltuğuna
otursaydı ve bağımsız olarak, anayasaya ve parlamenter sisteme
uygun bir şekilde,ülke yararına iç ve dış politikalar üreterek,
bölücü ve dinci terör örgütleriyle zamanında mücadele ederek
Başbakanlık görevini sürdürürken Tayyip Bey'in darbesi ile
koltuğundan inmeye zorlansaydı, sadece KILIÇDAROĞLU değil,
demokrasiden ve anayasal düzenden yana olan hepimiz ayağa kalkar ve
DAVUTOĞLU'nun yanında yer alarak, kendisine helallik verebilirdik.
Sayın
KILIÇDAROĞLU, siz uzayda mı yaşıyorsunuz, bugün ülkemizde;
parlamenter demokrasinin boğazlandığını, anayasamızın rafa
kaldırıldığını, ülkemizin Tayyip Bey'in emir ve direktiflerine
göre keyfi bir şekilde tek adama dayalı olarak yönetildiğini,
saraya yakın muhtarların baş tacı edildiği, adına ne derseniz
deyiniz, sadece demokrasi diyemeyeceğimiz, otoriter fiili bir sistem
ile yönetildiğini, DAVUTOĞLU'nun da, bu anayasa dışı illegal
sistemin bir parçası ve unsuru olmayı kabul ederek Başbakanlık
koltuğuna oturtulduğunu, kendisini o koltuğa oturtan tek adamın
uydusu olduğunu, bir benzetme yapacak olursak,su testisinin su
yolunda kırıldığını bilmiyor musunuz?
Siz şimdi
kalkmışsınız, bu zilleti, anayasa dışı yönetimi peşinen
kabul ederek göreve gelen DAVUTOĞLU'nun, AKP Genel Başkanlığına
ve Başbakan'lığa getirildiği usulle, kendisini o makama getiren
güç tarafından kovulmasını, demokrasiye karşı yapılmış bir
darbe olarak nitelendiriyorsunuz ve duygusallığa kapılarak, size
ve partinize, Atatürk ve İnönü'ye demediğini bırakmayan,
iftiralar atan AKP zihniyetinin bir temsilcisi ve figürü olan
DAVUTOĞLU'na hakkınızı helal ediyorsunuz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU, Tayyip Bey'den biraz ders alınız.Siyasette, asla
duygusallığın yeri yoktur.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez,Tayyip Bey
tarafından ülkemizde sivil bir darbe yapılmış ve Anayasal düzen
ortadan kaldırılarak, fiili bir başkanlık sistemi 4.Mayıstan çok
önce kurulmuştur, günaydın.
4 Mayısta
DAVUTOĞLU'na yapılanlar, darbe içinde darbe olup, bu nedenle
hukuken hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Sarayın, devlet
bütçesinden maaş alan bir danışmanının atmış
olduğu,RTE=AKP=Türkiye twitini görmediniz mi?
Sayın
KILIÇDAROĞLU; siz, CHP'ye oy veren %25 seçmenin temsilcisisiniz,
bu nedenle sözleriniz ve davranışlarınız bu %25'i de
ilgilendirmektedir.Siz, seçmenlerinizi görmezden gelerek ve de hiç
gereği yokken, helalliği hiç hak etmeyen DAVUTOĞLU'na helallik
veremezsiniz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU;sizin yapmanız gereken şey, sözle değil,
meydanlara çıkarak eylem koyarak, demokratik direniş haklarını
kullanacak olan halkımıza, meydanlarda önderlik yaparak, fiilen
demokrasiye sahip çıkmak, dinci dikta heveslilerine hak ettikleri
dersi vermek olmalıdır.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; seçimde keramet vardır diyerek, erken seçimden hiç
yarar ummayınız, çanlar sizin için olduğu kadar, laik
demokrasimiz ve laik demokrasiden yana olan hepimiz için son kez
çalmaktadır. 06/05/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder