Bugün
(23/05/2016) sosyal paylaşım sitesi Facebook'daki sayfamıza
girince, ekranda; “Facebook'daki anıların” ibaresini gördük
ve bu ibarenin altında, “Güner, seni ve burada paylaştığın
anıları önemsiyoruz. 3 yıl önceki bu gönderiyi hatırlamak
isteyeceğini düşündük” ibaresine yer verilerek, bizim 3 yıl
önce bugün, yani 23/Mayıs/2013 tarihinde yazıp, Facebook'da da
paylaştığımız “LAİK CUMHURİYETİ NE HALE GETİRDİNİZ...!”
başlıklı yazımızın, Facebook tarafından da hatırlatılmaya
değer görüldüğüne tanık olduk.
Facebook
Paylaşım Sitesi tarafından bize anı olarak hatırlatılmaya
çalışılan bu yazımızı baştan aşağı yeniden okuduğumuzda,
bugün Cumhurbaşkanı olan Tayyip Bey'in; çok kısa sayılabilecek
olan bu 3 yıllık zaman zarfında, Başbakan olduğu 3 yıl öncesine
göre, laiklik karşıtlığı hariç, Gülen Cemaat'i, PKK ve HDP
ile işbirliğine dayalı yakın ilişkilerinin tamamen yok olduğunu,
bu konularda,strateji ve politikalar değiştirerek bambaşka bir
kişiliğe büründüğünü görmekteyiz.
Tayyip Bey'deki
bu değişiklik, anlatmakla izah edilemez.
Bize Facebook
tarafından hatırlatılan 3 yıl önce yazıp yayınladığımız
“LAİK CUMHURİYETİ NE HALE GETİRDİNİZ...!” başlıklı
makalemizi okuyarak 3 yıl öncesini hatırlamak, gerekiyor.
Bu makalemizi
okuduğunuzda, Tayyip Bey'in; eski dostlarıyla bugün nasıl kanlı
bıçaklı düşman olduklarını, Tayyip Bey'in 3 yıl öncesine
kadar işbirliği içinde bulunduğu Gülen Cemaati ile PKK yandaşı
HDP 'yi, bugün silahlı terör ötgütü ilan ettiğini, hayretle ve
ibretle hatırlama fırsatını bulacaksınız.
Haydin bu anı
yazıyı hep birlikte okuyalım öyleyse. 23/05/2016 Güner YİĞİTBAŞI
LAİK
CUMHURİYETİ NE HALE GETİRDİNİZ!...
Yeni Anayasa
yapmak sizin neyinize.
Siz önce,
beğenmediğiniz ve değiştirile, değiştirile, ne adla anılacağını
bilemediğimiz, tümüyle değişmediği için,yine de 12 Eylül
darbecilerinin yaptırdığı 1982 Anayasası olarak anmak zorunda
kaldığımız, yürürlükteki Anayasayı tam olarak uygulayın,
başka bir şey istemiyoruz.
Anayasayı tüm
hükümleriyle birlikte uygulamadıktan, demokratik ve laik bir hukuk
devleti olan Türkiye Cumhuriyetini, fiilen ortadan kaldırıp
tanınmaz hale getirdikten sonra, sizin yapacağınız Anayasadan, bu
ülkeye ve milletimize ne hayır gelecek? Sormak istiyoruz.
Evet, bu
serzenişlerimiz, on yılı aşkın süredir ülkemizi yöneten AKP
iktidarına ve onun lideri Tayyip Bey ile onun lider kadrosuna.
İşçi ayakta,
öğrenciler ve gençlik ayakta, en başta Suriye olmak üzere, komşu
ülkelerle sorunlar diz boyu. Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesi
ayaklar altında, anaların göz yaşlarına son sloganı ile
anaların göz yaşları istismar edilerek, bölücü terör örgütü
PKK militanlarına getirilen fiili af, Cumhuriyetin tüm
kazanımlarının ve değerlerinin ayaklar altına alındığı bir
dönem.
Anayasanın
Laiklik ilkesine rağmen, fiilen, dini bir lidere sahip konuma
getirilmiş acınacak durumdaki sözüm ona laik, Cumhuriyet.
İran'dan pek
farkımız kalmadı dersek, başımız ağrımayacak.
Fethullah GÜLEN
hocayı ve cemaat'ini kastediyoruz.
Gülen
Cemaat'inin; yargıya kadar sirayet eden, devlet yönetimi ve AKP
iktidarı üzerindeki etkisini ve vesayetini hepimiz biliyoruz.
Gülen
Hoca'nın, senelerden beri yaşamını sürdürdüğü Amerika dan
yaptığı konuşmalarıyla, AKP iktidarına ve Tayyip Bey'e dolaylı
olarak talimatlar verdiği ve ayar çektiği, bilinen bir gerçek.
Geçenlerde
yaptığı beyanlarıyla, Gülen Hoca dahi, Tayyip Bey'in diktatör
olma eğilimi içinde olduğu imasında bulunarak, onu uyarmak
zorunda kalmıştır.
Bu nedenle olsa
gerek, Tayyip Bey; son Amerika gezisinde, Gülen Hoca'nın
eleştirilerine kulak verdiğini hissettirmek ve ona karşı olan
güvenilirliğini tazelemek amacıyla, Gülen Hoca'yı Amerikadaki
ikametgahında bizzat ziyaret ederek, kendisiyle görüşmeyi çok
arzulamasına rağmen, Türk kamuoyundan çekinerek, bu görüşmeyi
bizzat yapmamış ve kendisini temsil' en görüşme yaparak tavsiye
ve talimatlarını almak ve güven tazelemek için, yardımcısı
Bülent ARINÇ'ı, dini lider Gülen Hoca'nın yanına göndermiştir.
Bugünkü
(23/05/2013) Sabah Gazetesinde,”Bülent Arınç:Fethullah Gülen'le
3 saat görüştük” başlığı altında verilen haberde;
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Amerika'ya dört günlük
bir ziyaret yaptığını, konu Amerika olunca, mümkün olursa hoca
efendi'ye ziyaret yapar mıyız diye gönlünden geçirdiğini,
konuyu Başbakan Tayyip Bey'e de açtığını, ona, bu ziyareti
uygun görür müsünüz diye sorduğunu, Tayyip Bey'in çok memnun
olduğunu, keşke biz de görüşebilsek diyerek hayıflandığını,
Tayyip Bey'in, kendisine, hoca efendiye sevgilerini iletmesini, emir
ve tavsiyelerini sormasını istediğini, Gülen Hoca Efendi ile üç
saat birlikte olduklarını, Hükumet ile cemaat arasında soğukluğun
olduğunu kesinlikle reddettiğini, yani, cemaat ile Hükumet
arasında soğukluk olmadığını beyan ederek, Hükumetle cemaat
arasındaki organik bağı itiraf etmiştir.
Fethullah Gülen
Hoca ile Amerikada üç saat görüştüğünü beyan eden Bülent
ARINÇ'ın, bu ziyaretle ilgili, gazetedeki demecinde, Laik Türkiye
Cumhuriyetinin Başbakanı Tayyip Bey'e atfen yer verdiği, “
Keşke biz de görüşebilsek, bizden sevgilerimizi iletin, bir emri
olur mu, tavsiyeleri olur mu öğren dedi..” ibareleri, dikkat
çekici olduğu kadar, laik Türkiye Cumhuriyeti adına, çok üzücü
ve utanç vericidir.
Fethullah Gülen
Hoca kimdir, sıfatı nedir ki, laik Türkiye Cumhuriyetinin
Başbakanlığı koltuğunda oturmakta olan Tayyip Bey, kendisinden
talimat ve tavsiyeler beklemektedir.
Tayyip Bey'in;
Gülen Hoca'yı ziyareti öncesi, Hoca'ya iletmesi için Bülent
ARINÇ'a söylediklerine baktığımızda, Anayasasına göre laik ve
demokrat bir ülke olan Türkiye Cumhuriyetinin, gizli ve fiili
(gizliliği de pek kalmadı ya) dini bir lidere sahip olduğunu ve
Laik Türkiye Cumhuriyetinin, kimlerin elinde kaldığını gösteren
acınacak halini, açıkça ortaya koymaktadır.23/05/2013
Güner YİĞİTBAŞ
İzmir Barosu
Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder